Türk şiirinin az bilenen fakat çok sevilen ismi Ahmet Erhan 8 Şubat 1958'de Ankara'da dünyaya geldi. Fatih Terim'le birlikte Adana Demirspor’un genç takımında futbol oynadı bir süre. Ağır bir sakatlık geçirince futbolu bırakmak zorunda kaldı. Fatih Terim Galatasaray'a doğru giderken, o yolunu şiire doğru kaydırdı. Lise eğitimini akşam lisesinde tamamladı. Ardından Gazi
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı’nı bitirdi. Bir süre edebiyat öğretmenliği yaptı. Alacakaranlıktaki Ülke adlı şiir kitabı 1981’de çıktı. Şair bu kitabıyla Behçet Necatigil Şiir Ödülü’kazandı. İnsanı çarpan Ankara ayazı gibi bir dili vardı. 4 Ağustos 2013’te, Turgut Uyar'ın doğum gününde kanser yüzünden aramızdan ayrıldı.
Ahmet Erhan denince ne aklıma gelir derseniz; Ankara, karamsarlık, yalnızlık ve bir dönem Konur Sokak'ta bulunan Engürü Kahvesi.
"Buyrun, ben Ahmet Erhan
Bir kilo beşyüz gram gelmiş tartıda, doğduğu zaman
Dört ablanın ardından horoz çükü kadar bir oğlan
Doktorlar ve hemşireler arasında bahis salgını:
Yaşar mı yaşamaz mı şu er ve han
Üç ayda topaç, dört ayda gülle gibi olmuş
Daha doğumda ağlamayı ertelemiş hinlikten
Ati ömrüne saklamış
Bütün lohusaların sütü ona akmış, rivayet ol ki
Şımarıklığı bundan
Hoca, bu demiş ya katil olur ya da büyük adam
İkisinin arasında zati bir soğan zarı
Doğa kanunu kurt kapanı
Kapanın elinde kalmış dört mevsim diken…"
Bir kilo beşyüz gram gelmiş tartıda, doğduğu zaman
Dört ablanın ardından horoz çükü kadar bir oğlan
Doktorlar ve hemşireler arasında bahis salgını:
Yaşar mı yaşamaz mı şu er ve han
Üç ayda topaç, dört ayda gülle gibi olmuş
Daha doğumda ağlamayı ertelemiş hinlikten
Ati ömrüne saklamış
Bütün lohusaların sütü ona akmış, rivayet ol ki
Şımarıklığı bundan
Hoca, bu demiş ya katil olur ya da büyük adam
İkisinin arasında zati bir soğan zarı
Doğa kanunu kurt kapanı
Kapanın elinde kalmış dört mevsim diken…"
0 yorum:
Yorum Gönder