Kanada'lı indie/elektro pop ekibi Junior Boys It's All True ismini verdikleri 4.LP'lerini Temmuz ayında çıkarıyorlar. Banana Ripple isimli 12" single ise 30 Mayıs'da bonus remixlerle birlikte yayınlanıyor. Grubun bilindik yumuşak disko ritimleri, temiz synth ve elecktro sample kullanımı devam edecekmiş gibi gözüküyor.
27.04.2011
26.04.2011
Mondrian – A Kiss A Day
Sizi ilk gördüğüm gün sokakta, evlerin yağmuru daha dinmemişti. Havada kiremitler uçuşuyor, duvarlar gürültüyle göçtükçe, sessiz karıncalar yağıyordu üstümüze. Gök gibi, dağ gibi, deniz gibi adsız bir haliniz vardı sizin. Güldünüz bana. Bir insan akrepsiz bunca güzel olabilir...
Mondrian - A Kiss A Day
Acid House Kings – Would You Say Stop?
Acid House Kings - Would You Say Stop?
Tim & Jean – Come Around
Tim and Jean - Come Around
The Balkans – Troubled and Done
The Balkans - Troubled and Done
Water – Apartment House
Water - Gentleman Caller
Seapony – Blue Star
Seapony - Blue Star
25.04.2011
Jessica 6 - Prisoner of Love (feat. Antony Hegarty)
Antony Hegarty o müthiş sesiyle yeni projelere renk katmaya devam ediyor.
Santigold Feat. Karen O. - Go
Sesini özlediğimiz kişilerden biri olan Santigold "Go" ismini verdiği yeni şarkısında Yeah Yeah Yeahs grubundan Karen O. vokal olarak konuk sanatçı kadrosunda yer alıyor.
Santigold Feat.Karen O. - Go
Radiohead – Supercollider & The Butcher
Geçen hafta yayınlanan gıcır gıcır iki adet radiohead parçası
Radiohead - The Butcher
Radiohead - Supercollider
20.04.2011
Handsome Furs – What About Us
Handsome Furs - What About Us
Brian Eno - Glitch
Brian Eno - Glitch
The National - Exile Vilify
Geçtiğimiz yıl yayınladıkları High Violet albümü ile melankolik bünyelerin sesi olmaya devam eden The National, video oyunu Portal 2 soundtrack albümü için Exile Vilify isimli yeni bir parça hazırlamışlar.
The National - Exile Vilify
Tom Vek - A Chore
İngiliz müzisyen Tom Vek 2005 yılında çıkardığı garace rock ve elektronik öğelerle süslenmiş We Have Sound albümü ile dikkatleri üzerine çekmişti. O dönem itibariyle kendisine Britanya'nın Beck'i denilse de onun beslendiği damarlar daha çok Talking Heads gibi müzikal altyapısı zengin gruplar. Tom Vek'in geri dönüş parçası A Chore ismini taşıyor.
Tom Vek - A Chore
14.04.2011
Cults – Abducted
Cults - Abducted
Cults - You Know What I Mean
13.04.2011
Is Tropical - “The Greeks”
Is Tropical’s debut album “Native To” will be released on June 13th. “Native To”, produced by the band together with Jimmy Robertson and part-Mixed by Lifelike, features twelve new tracks including the recent single “South Pacific” and the forthcoming release “The Greeks”.
Is Tropical - The Greeks
LCD Soundsystem Covers Franz Ferdinand’s “Live Alone”
Franz Ferdinand Covers EP Tracklist:
Deborah Harry – Live Alone
LCD Soundsystem – Live Alone
Peaches – Turn It On
ESG – What She Came For
Stephin Merritt – Dream Again
Blog’lar iyi müziği öldürebilir mi?
Dünya müzik basınının tipik tavrıdır: dergiler gündem yaratmak için önlerine gelen ortalama gruplardan dahi çok büyük bir şey yakalamışçasına bahsedeler. Rolling Stone, Q, Spin kimi koymak isterseniz koyun listeye. En ağır eleştiriyi de kapağına her hafta yeni yetme bir grubu “müziğin kurtarıcısı” olarak taşıyan İngiliz müzik dergisi NME alır. Bir senede karşımıza çıkan ve çok iyi olduklarını duyduğumuz için dinlemeye haftalarımızı ayırdığımız yüzlerce gruptan da, olsa olsa üç beş tanesi iş yapar o kadar. Bu, klasik anlamıyla basılı medyanın bizlere dayattığı bir sistemdi. Plak şirketleri, reklam verenler ve albüm satma güdüsü ise tetikleyicilerden birkaçı. Adam basmış binlerce doları arka kapağınıza reklamı girmiş, siz tabii ki içeride üç beş sayfa o grubu öveceksiniz.
Şimdi işler değişti. Dergiler aynı sistemi uygulamaya devam etseler de, artık daha büyük, yaygın ve etkili bir oyuncu müzik piyasasına çeki düzen veriyor, eleştirel bir dille de yer yer kirletiyor: Blog’lar. Yanlış anlaşılmasın, henüz Türkiye’de çok az müzik blog’u var ve bunların sayısı katlansa ortam daha da keyifli olur. Ben daha çok, son haftalarda karşıma sıklıkla çıkan ve küresel çapta tartışılmaya başlanan bir konudan bahsediyorum. Blog’ların dinleyiciler ve müzisyenler üstündeki etkisi. Tartışmayı Amerikan müzik dergisi Under The Radar Mag başlatmıştı. Ben size durumu özetleyeyim.
Basılı medyanın aksine, blog’ların ulaşabileceği alan neredeyse sınırsız. Under The Radar, Rollo & Grady, Pretty Much Amazing gibi bu yeni nesil medya kanalları, standart dinleyici/izleyici tarafından alışılageldik kanallardan çok daha güvenilir kabul ediliyor. Bunda bağımsız oluşları en önemli etkenlerden bir tanesi. Yani sözleri ciddiye alınıyor. İşte kritik nokta burada başlıyor. Dünyada tek başına milyonlarca takipçisi olan –ki bunların en klişesi Pitchfork’tur- müzik blog’ları mevcut. İyi satan bir gazetenin bile çoğu zaman kat ve kat üstünde bir rakamdan bahsediyoruz. Üstelik insanlar da size güveniyor. Sadece tek bir parçası olan müzisyenler bile bu blog’larda iyi bir eleştiri aldıklarında dünya çapında yıldız haline geliyorlar. Tapes ‘n Tapes, Voxtrot, She Wants Revenge gibi isimler bu blog’lar sayesinde tek günde şöhreti yakalayanlar arasında. Yakın örnek: James Blake’in Limit To Your Love şarkısı Pitchfork’ta bir numaraya oturunca, sadece birkaç günde yüzbinlerce kez dinlendi. Henüz ortada albüm dahi yokken. Sonra ne mi oluyor? Eğer iddia edildiği kadar iyiyse, o tek şarkısını dinlediğimiz ismin üç-beş ay sonra çıkan albümü de bizi hayal kırıklığına uğratmıyor. Tahmin doğru, her şey kontrol altında. Peki ya denildiği kadar iyi değilse ve durum abartıldıysa? İşte o zaman yukarıdaki isimlerin birçoğunda olduğu gibi, bir süre sonra kim olduklarını dahi hatırlamakta güçlük çekiyorsunuz.
Internet’te yeni bir şeyler öneriyor olmanın psikolojisi: “en iyiyi ilk siz önerirseniz kazanırsınız” da beden buluyor. Dolayısıyla, blog’lar ortalama şeyleri dahi abartarak karşımıza çıkartabiliyorlar. Her gün yeni birisi dünyayı kurtarıyor, yapılmamışı yapıyor. Blog’lar kahinliğe soyunarak geleceğin müzisyenlerini, yeni The Beatles’ları, The Velvet Underground’ları sunmaya bayılıyorlar. Tutmazsa sorun yok, kimse giyotinle başlarını uçurmuyor ama olan dinleyiciye ve müzisyenlere oluyor. Dinleyiciler seçimlerini yapmakta ciddi şekilde zorlanıyorlar ve bir albümü derinlemesine dinlemekten fazlasıyla uzaklaşıyorlar. Malum; dün yeni olan bugün eskidir. Müzisyenlerse henüz tam da hazır olmadıkları bir dönemde karşılaştıkları büyük beklenti ve ilgi karşısında ezilip gidiyorlar. Under The Radar Mag’de Amerikalı Tapes ‘n Tapes tam olarak bundan bahsediyor: “Her şey o kadar hızlı oldu ki, iyi bir konser grubu olacak vakti bulamadan Avustralya’da turneydik” diyorlar. Tabii ki aradan geçen yılların ardından kimse onları umursamıyor, yeni albümleri listelere dahi giremiyor ve o zaman onlara kucak açan blog’lar (en başta Pitchfork) şimdi onlara sırtlarını dönüyorlar.
Bir düşünün; çok iyi olduklarını okuduğunuz için indirdiğiniz ama o kadar da iyi çıkmadıkları için, kaderi bilgisayarınızın bir köşesinde sadece yer kaplamak olan kaç albüm var? Kaçının adını hatırlıyorsunuz? Hatırlasanız şöyle bir internet’te adını arayın. Emin olun üç-beş blog o albüm hakkında “yılın en iyisi” yazmıştır, muhtemelen daha yılın ortasındayken. Sözün özü: benim bazen “Blog’a inanma ama blog’suz da kalma” diyesim geliyor. Sizi bilmem.
"Alper Bahçekapılı"26 Mart 2011 - Sabah Gazetesi
James Blake - Limit To Your Love
My Morning Jacket -” Circuital”
90'lı yılların kendine özgü rock soundunun az çok etkisinde kalmış bir grup Louisville'li My Morning Jacket. Rock ve country ezgileri arasında gidip gelen ilk albümleri "Tennessee Fire" 1999 yılında yayınlandı. Ortalama iki-üç yıl arayla bir albüm yapan grubun kanımca en iyi albümleri olan ve 2005 yılında yayınlanan "Z " diğer albümlere nazaran daha derin psychedelic yapısıyla dikkat çekiyordu. Evet üç yıllık bir aranın ardından Circuital isimli yeni albüm 31 Mayıs'da yayınlanıyor.
My Morning Jacket - Circuital
12.04.2011
Arctic Monkeys – “Don’t Sit Down Cause I’ve Moved Your Chair”
Arctic Monkeys cephesinde yeni albüm öncesi Brick By Brick tadımlık ilk parça olarak kayıtlara geçti. Şimdi ise Don't Sit Down Couse I've Moved Your Chair ile iyiden iyiye piyasanın nabız atışlarını kontrol ediyorlar. Laf aramızda ben böyle ayılan bayılan bir Arctic Monkeys hayranı olamadım gitti. Bu saatden sonra da olacağımı sanmıyorum.
11.04.2011
Beastie Boys – “Make Some Noise”
3 Mayıs'ta 2 part halinde yayınlanacak Hot Sauce Committee isimli yeni Beastie Boys albümünden daha önce 30 saniyelik kısmını duyduğumuz Make Some Noise isimli parçanın artık tamamını dinleyebiliyoruz.
8.04.2011
Video : Fleet Foxes " Grown Ocean"
Bu dumanlı Montana kafasında ki güzel parça meşhur replikte olduğu gibi "Montana Çetesi'ne, şehrin kötü çocuklarına, hayatı ve kadınları hala öğrenmekte olduğumuz Kadıköy sokaklarına gelsin. İyi geceler, tabi eğer böyle bir şey mümkünse.."
COVER - Papa Hobo
7.04.2011
Fabienne Delsol
Fabienne Delsol - Im Gonna Haunt You
Low - Especially Me
Bazı grupların müziklerini tarif etmek çok zordur. Low işte bu tanıma uyan ender gruplardan biri. Low dinlemeye başladığınız anda kendinizi karanlık ve karamsar ritimler eşliğinde sisli bir havada kaybolmuş bulursunuz. Yeni albüm Sup Pop etiketiyle 12 Nisan'da çıkıyor.
Low - Especially Me
Thurston Moore - Benediction
Benim için efsane gruplardan biri olan Sonic Youth'un esas oğlanı Thurston Moore yine solo takılmaya karar vermiş. Dokuz şarkılık Demoslished Thoughts ismini taşıyan albüm 24 Mayıs'da Matodor Records etiketiyle yayınlanıyor. Prodüktörlük koltuğunda Beck'in olduğu albümde Samara Lubelski, Mary Lattimore, Bram Inscore, Joey Waronker gibi müzisyenler arka fonda albüme güç katıyorlar.
Thurston Moore - Benediction
French Films - Lift Me Up
Finlandiyalı French Films gümbür gümbür akan Golden Sea EP'leri ile o yöreden sadece böğüren tipler çıkmadığını ispat ediyorlar.
5.04.2011
Video : Young Dreams
Norveçli Young Dreams lo-fi sularında gezinen ilk EP'lerini yayınladılar. Kristoffer Borgli'nin yönettiği Young Dreams videosu çoçuk olmanın dayanılmaz ağırlığı üzerine tuhaf bir çalışma.
Video :The Vaccines - Post Break-Up Sex
BBC Sound Of 2011 oylamasında 3. sırada yer alarak dikkat çeken Londra'lı The Vaccines bilindik isimlerin yolundan giderek şanslarını deniyorlar. Debut albümleri "What Did You Expect From The Vaccines?" ismini taşıyor ve geçtiğimiz ay raflardaki yerini aldı. Nedendir bilinmez ben bu elemanların yeni videosu yayınlanan Post Break-Up Sex parçalarını gayet sevdim.
Kaybedenler Kulübü
O meşhur dönemi ve simaları bilen biri olarak şimdilik herşeyi uzaktan izlemekle yetiniyorum.
Sigaramın dumanı da dumanı, yoktur aman şu yarimin imanı
Beat Connection - Surf Noir
Jordan Koplowitz ve Reed Juenger ikilisinden oluşan Beat Connection 11 Nisan'da Surf Nor isimli 8 parçalık mini bir albüm yayınlıyor. Değişik tatlar içeren albüm pop, dance ve elektronik ekseninde siz bireylere deneysel dans ritimleri vadediyor. Özellikle Kitsune Maison " The Indie-Dance Issue " toplamasında yer alan Silver Screen parçasına ayrı bir dikkat lütfen.
Beat Connection - Silver Screen
Death Cab For Cutie – You Are A Tourist
İndie müziğin gedikli gruplarından Death Cab For Cutie "Codes and Keys" isimli yeni albüm yayınlıyor. Albümden çıkan ilk single ise You Are A Tourist ismini taşıyor.
Holy Ghost - Wait & See
Nu-Disco ve synthpop ikilisi Holy Ghost debut albümlerinden Do It Again isimli ilk single'larının ardından Wait & See isimli yeni parçalarını Nisan ayında DFA etiketiyle yayınlıyorlar. Yine nefis synth melodiler arasında akıp giden bir kayıt Wait & See.