Bundan tam iki önce kaybettik büyük usta Neşet Ertaş'ı. 25 Eylül 2012 tarihinde İzmir’den üzücü bir haber geldi. Büyük saz
üstadı, besteci ve söz yazarı “Bozkırın Tezenesi” lakaplı Neşet
Ertaş hayatını kaybetti. Her ölüm erken ve her ölüm veda kokar derler.
Fakat koca çınarın ölümü yüreklerde derin sızı bıraktı. Bağlama ve türkü
denince ilk akla gelen isimlerden biri olan Neşet Ertaş bu coğrafyanın
yetiştirdiği en büyük halk ozanlarından biriydi. Doğduğu Kırtıllar
köyünde iki ses yükselirmiş hep. Ya biri yoksulluktan ağlar, ya bir
diğeri sazının telini titretirmiş. O sazını derin derin ağlatmayı seçti.
O hep Neşet abi, Neşet emmi, Neşet dayı oldu. Hiçbir zaman “Neşet Bey” olamadı, işin doğrusu olmakta istemedi. Konser biletli mi olsun diye belediye başkanına “ben gençlerin cebindeki cigara parasına göz dikmem” demişliği vardır. Neşet’tir o. Tam 5.000 yıldır bozkırda ne biriktirebildiysek onu söyleyendir. O “gönülden gönüle giden yolların” adamıdır.
Karacaoğlan dayısı Yunus Emre emmisi, Pir Sultan dedesidir. Hep
duruşunda bir yapayalnızlık vardır. Bir dönem türküleri “tezek kokuyor” diye yasaklanan, “Ah yalan dünyada, yalan dünyada. Yalandan yüzüme gülen dünyada” diyip kimseye küsmeden bu dünyadan göçen bir gönül adamıdır Neşet Ertaş.
Nur içinde yat büyük usta…
0 yorum:
Yorum Gönder