En uzun koşuysa elbet
Türkiye’de de Devrim
O, onun en güzel yüz metresini koştu
En sekmez luverin namlusundan fırlayarak …
En hızlısıydı hepimizin,
En önce göğüsledi ipi…
Acıyorsam sana anam avradım olsun
Ama aşk olsun sana çocuk, Aşk olsun…
"Can Yücel"
Bugün 27 Şubat. 1947 yılının bu gününde, Deniz Gezmiş dünyaya gözlerini açtı. 6 Mayıs 1972 yılında iki dava arkadaşı ile birlikte kahbece idam edildi. Babasına yazdığı son mektup şöyle diyordu:
Baba,
Mektup elinize geçmiş olduğu zaman, aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben,
ne kadar üzülmeyin desem, yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat, bu
durumu metanetle karşılamanı istiyorum. İnsanlar doğar, büyür, yaşar ve
ölürler… Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde, fazla
şeyler yapabilmektir.
Bu nedenle ben, erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki, benden
önce giden arkadaşlarım, hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt
etmemişlerdir. Benim de etmeyeceğimden şüphen olmasın.
Oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir.
Bu yola bilerek girdi. Sonunda da bu olacağını biliyordu.
Seninle düşüncelerimiz ayrı ama, beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil, (…) anlayacağını inanıyorum.
Cenaze için, avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da
bildireceğim. Ankara´da 1969´da ölen arkadaşım Taylan Özgür´ün yanına
gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul´a götürmeye kalkma.
Annemi teselli etmek sana düşüyor. Kitaplarımı küçük kardeşime
bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını
istiyorum. Bilimle uğraşsın ve unutmasın ki, bilimle uğraşmak da bir
yerde insanlığa hizmettir.
Son anda, yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir
seni, annemi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım…
Oğlun Deniz Gezmiş
Bizim Deniz
0 yorum:
Yorum Gönder