Ümit Bayazoğlu "Uzun, İnce Yolcular" kitabında 'Hippiler Kraliçesi Perihan'ın hikayesini anlatırken şöyle diyordu;
"Rüya bitti, her şey aynı kaldı. Yalnızca ben 30 yaşıma geldim ve çok
sayıda insan saçını uzattı. Hepsi bu "Aslında John Lennon, kuşağına
biraz haksızlık ediyor bu meşhur deyişinde. Onların "Çiçek Enerjisi" ile
kıvılcımladıkları muhalefet sayesinde Vietnem savaşı daha erken
bitti, zenci düşmanlığı geriletildi, saklı taşra faşizmi ortaya
çıkarıldı, Fransa'da birkaç gün de olsa sokaklar ele geçirildi, alçak
kariyeristler, taş kafa rektörler diz çöktürüldü, yeni ve eski kıtada
eşcinsellere daha hoşgörülü davranılmaya başlandı.
Bir gitar çığlığıyla Woodstock çayırında milyonlarca insan bir araya
geldi. Seks önündeki geleneksel bütün sınırlamalar milletin gözü önünde
kırıldı. Aile, ulusal kimlik ve din tabu olmaktan çıktı.
Hindistan'a,Tibet'e otostop'la bisikletle, hatta atla, deveyle katar
katar "kontra-misyonerler"gitti. Sovyetler'in Çekoslovakya ve
Macaristan işgalleri samimiyetle ve anında lanetlendi. Binlerce genç
askere gitmektense hapse girmeyi seçti. Cassius Clay de bu sıra askere
gitmeyek unvanını feda etmişti. Amerikalı hippiler savaş karşıtı
gösterilerde tarihlerinde ilk kez kendi bayraklarını yaktılar."
İşte o dönemlerin en etkin birleştirici gücü müzikti. Melodiler gökyüzünü aşıp, insanların ruhlarına giriyordu. Birbirinden güzel konserler yapıldı. Para, pul çoğu kimsenin umrunda değildi. Sanat eseri tadındaki o güzel konserlerin bazı afişleri...
0 yorum:
Yorum Gönder