16.10.2014

"Son" Söz


"Anlamanın ilk belirtisi, ölme isteğidir."

Franz Kafka

Hayatın tarafına daha fazla tutunan, yaşamın beri yakasından konuşan biri olarak, kendilerini ölümün kucağına gönüllü bırakanlar adına konuşmam imkansızdır. Çünkü söylenecek söz, en çok söyleyenin öznel durumuna ilişkin olacaktır. Konu edilen ise zaten söyleyeceğini söylemiştir. Neredeyse tüm intihar edenler kalanlara yazılı, yazısız bir mesaj vermeyi amaçlamışlardır. Verilen mesajı çarpıtmak onlara yapılmış en büyük haksızlıktır. Bu sabah Mehmet Pişkin'in, yayınladığı intihar notlu videosu ardından sözlerin hiçbir anlamı olmadığını düşündüğüm gibi.. "Son" sözün üzerine söylenebilecek sözün olmayacağı gibi..

Tarihin arka sokaklarına baktığımızda William Shakespeare'in eserlerinde elliden fazla karakter intihar etmiştir. İlginç olan, intihar eden karakterlerin çokluğu değil, Shakespeare'in yaşadığı dönemde İngiliz dilinde intiharı karşılayacak bir sözcüğün bulunmamasıydı. Ortaçağ Avrupa'sında intihar ve cinayet aynı sözcükle ifade ediliyordu. "Suicide" (intihar) sözcüğü ilk kez isim olarak 1643'te kayıtlara geçmiş,fiil olarak ise 19. yüzyıl ortalarında kullanılmaya başlanmıştı.Türkçe'de, ne İslamiyet öncesi ne İslamiyet sonrası kaynaklarda intihar anlamına gelebilecek bir kelimeye rastlanmamaktadır. Tanzimat döneminde, Batı dillerinden yapılan çevirileri karşılayabilmek için, Arapça'dan alınan ve "kendi kendini öldürme" anlamına gelen "intihar" kelimesi kullanılmıştır.

İlahi kaynaklı dinlerin hemen hepsinde intihar, Tanrı'ya öncelik vermemekle eş anlamlıdır. Dinsel kuralları sekteye uğratan, sosyal hayatın işlerliğine çomak sokan bu eylem, hem beden hem de ruhsal anlamında cezaya çarptırılır. Bazı ilkel inanç sistemlerinde ise intihar tam tersine yorumlanır. Markis adasında yaşayan Eskimolar, Tanrı katındaki mutluluğa ulaşmanın tek yolunun intihar etmek olduğuna inanıp genç yaşta intihar ederlermiş. Tarihi vesikalardan edindiğimiz bilgilere göre Vikingler, intihar edenlerin ailelerine saygı gösterip onların geçimlerini üstlenirlermiş. Filipin'lerde, deniz üzerinde yaşayan Badjaola'lar ise yaşamayı uğursuz saymaktalar.

Peki Mehmet Pişkin neden intihar etti? Düşüncelerinin sınırlarının, dünyanın sınırları olduğunun farkına vardığı için mi? Yoksa hayatın tüm yaşanılabilir alanlarını tükettiği için mi? İncelikli olduğu için mi? Cevap ne olursa olsun, bize tokat atan bu intiharda derin anlamlar olduğunu biliyoruz, Son sözlerine kulak kesilip, son cümlelerini bu yüzden kutsadık neredeyse. Çünkü giderayak bırakılan bu sözler, hala omuzları üzerinden hayata göz kırptığının izlerini taşıyordu. İçilen son sigara, son şarkı ve son içki yaşamdı hala. Şüphesiz her tercih, bir kaybedişi de beraberinde getirir. Neyi kaybettiği bizde, neyi kazandığı ise şimdi yalnızca kendinde saklı..

Son söz Cemal Süreya'dan:

Şimdiye dek düşünmediyseniz
Bakmayın içinde ne var,
Küçük bir kitaptır yaşamak
Elinizde tutmaya yarar

Not: Video'nun bağlantısını vermedim çünkü bir daha izlemek istemedim. Ama geriye bir şeyler kalacaksa gerçek bir intiharın dehşeti yerine sanatın hüzünlü estetiği kalsın istedim..



0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...