Benim kalbimden her acı yerini daha kuvvetlisine terk etmek için
çekildi. Demek istemiyorum ki ıztırablar beni sarsmıyor. Hayır. Acılar
kalbimi nasırlaştırdı ve kalbim, her zaman üzerine basılan bir nasır
gibi sızlıyor. Yalnız ben artık bağırmıyorum, bağıramıyorum. Faidesini
görmedim ki.
Kederler çok mukaddes şeylerdir; insanları terbiye
eder. Bilhassa benimkiler ki en vefâkâr dostlarımdır, beni hiç terk
etmezler. Onları başkalarına söylemekte, haykırmakta ne mâna vardır? Şimdiye
kadar söyledim de ne oldu? Bunlar öyle şeyler ki çok fecî oldukları
halde bir başkasına anlatılırken gülünç oluyorlar. Saklamak, bunları
kıskanç bir itinâ ile saklamak lazım. Hem kime anlatacağız. İnsanlara
mı? Haydi canım! Hepsi birbirinden berbâd olan bu mahlûklara böyle ulvî
şeyler açılır mı? İnsan.. Öyle bir kelime ki fenalığını anlatmak için
kendisinden başka bir kelimeye ihtiyaç yoktur.
"Sabahattin Ali"
0 yorum:
Yorum Gönder