Turgut Uyar'ın dediği gibi:
Eylül toparlandı gitti işte
Ekim falanda gider işte
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar...
Koskoca bir yıl daha iyisiyle, kötüsüyle tarihe gömüldü gitti. 2012
yılında ülkemizde yayınlanmış yerli albümlerden kişisel bir seçki
hazırlamak istedim. Keyifli yolculuklar ve müzik sizinle olsun. Unutmayın iyi müzik gökyüzünü aşar ve hayat kurtarır.
Korhan Futacı ve Kara Orkestra – Pavurya
2004’te Tamburada’da saksafonları çalan Korhan Futacı, 2006’da
DANdadaDAN’da hem saksafon hem de vokal görevini üstlendi. DANdadaDAN’ın
ardından Korhan Futacı, KFKO’yu kurdu. Ve grup 2010’da kendi adını
taşıyan ilk albümünü yayınladı. Bu ilk albüm, hem enstrümanların
kullanımı, hem Korhan’ın vokali, hem de albümdeki o depresif hava ile
dikkat çeken bir çalışma oldu. İkinci albüm Pavurya Mayıs ayında
yayınlandı. 11 şarkıdan oluşan albümün altı şarkısı daha önce
akustikhane’deki performanstan ve konserlerden biliniyordu. Albümün son
şarkısı Merdiven de, aslında Tamburada’nın bir şarkısı. Albümde
enstrümantal olarak yeniden yorumlanmış hali. Elbette albümde en çok
dikkat çeken parça bir Nükhet Duru cover’ı olan “Ben Sana Vurgunum.”
Albümün genel ruh halini düşünürsek Pavurya’da melodik öğeler artırılmış
ve o ilk albümün karanlık atmosferi biraz geri planda bırakılmıştı.
Neticede çıtayı biraz daha yükseğe çıkaran Korhan Futacı ve Kara
Orkestra beklentileri boşa çıkarmadı. Bu albüm için çok rahatlıkla
senenin en iyi yerli albümü diyebiliriz.
Kırıka – Yılların Ettiğini
“Yılların Ettiğini” kuşkusuz senenin en keyifli albümlerinden bir tanesi. Salih Nazım Peker, Orçun Baştürk, Erdoğan Türksever ve Özgür Yılmaz’dan kurulu Kırıka, özellikle dizi ve film müzikleri sayesinde adını duyurdu. 2008 yılında yayınladıkları “Kaba Saz” isimli ilk albümleri hafızalarda hoş bir tat bırakmıştı. Kırıka yaptığı müziği “şehirli halk müziği” olarak tanımlıyor. Bu müzik öyle ki sınırları olmayan bir müzikti. Birbirlerinden kilometrelerce uzak coğrafyaların, tarih içerisinde ya eskimiş ve unutulmaya yüz tutmuş müziklerin buluştuğu bir karnaval yeri. 12 şarkılık “Yılların Ettiğini” albümünü çok rahatlıkla “dünya müziği” kategorisine koyabiliriz. Bizlere zorla sunulan, tekdüze ve kulaklarımızda dar bir alana sıkışmak zorunda kalan dayatılmış müziğe isyandır Kırıka’nın yaptığı evrelsel müzik. Bu çoğrafyadan tatlar, kokular, duygular… Hepsi bu albümde…
Ceylan Ertem – Ütopyalar Güzeldir
İçinden ütopyalar geçen müzisyen Ceylan Ertem “Soluk” isimli ilk solo
albümünden sonra bu yıl bizi “Ütopyalar Güzeldir” ile selamladı. İlk
izlenim olarak bu yeni albüm, Soluk’taki müzikal dağınıklığın aksine
daha derli toplu bir albüm. Ceylan Ertem’in prodüktörlüğünü Cenk
Erdoğan’la birlikte üstlendiği “Ütopyalar Güzeldir”in aranjmanları da
Cenk Erdoğan’a ait. Sanatçıya bu albümde Ediz Hafızoğlu, Alp Ersönmez,
Gökhan Sürer, Murat Çopur, Ertan Şahin, Aslıhan Güngör, Adam Matta gibi
müzisyenler eşlik etti. Ceylan Ertem kendi şarkılarının yanı sıra söz ve
müziği Mabel Matiz’e ait olan “Cennetin Irmakları” ve Ferhan Şensoy ‘un
bu albüme de ismini veren “Ütopyalar Güzeldir” şarkılarını albüme
kattı. Ayrıca sözleri Ömer Hayyam ’a ait “Ne Güzel Gün” şiiri Ertem’in
müziği ile yeniden yorumlandı.
Ceylan Ertem - Annem Duysa ÜzülüyorReplikas – Biz Burada Yok İken
90’lı yıllar alternatif Türk müzik piyasasının son keşiflerinden bir tanesi kuşkusuz Replikas grubudur. 2000’li yılların başında çıkan debut albümleri “Köledoyuran” batıdan ödünç alınan rock temelli bir müziğe, bu topraklara ait olan değerlerin eklenmesi ile ortaya çıkmış bir çalışmaydı. Elbette bu noktada Türkiye’de alternatif rock müziğin piri sayılacak Nekropsi grubu akla gelecektir. Ama onların yeri bir çok insanın gönlünde çok farklıdır. Kişisel fikrimce Nekropsi müzikal anlamda Türk rock piyasında devrim yapmış bir gruptur. Replikas’ın altıncı albümleri olan ve Anadolu Rock konseptli “Biz Burada Yok İken”, grubun bu toprağın kültürüne ve müziğine olan ilgisinin bir saygı duruşu niteliğindeydi. Albümde yer alan 1965-1975 yılındaki Anadolu Pop bestelerini geçmişteki normlarına sadık kalınarak Replikas müziğine uyarlanması ağızlarda güzel tat bıraktı.
Replikas - Bir Ayrılık Bir Yoksulluk Bir Ölüm
Kafabindünya – Obi
Grubun basın bülteninde şunlar yazar:
“Kafabindünya, müzikte deneyler yapmayı seven, post-rock ve noise
estetiğinden sinyaller taşıyan kompozisyonlar üreten İstanbullu bir
topluluktur. Hipnotik olarak nitelenebilecek sahne performansları ve
şaşırtıcı yüksek volümüyle tanınır. kafabindünya’ya göre sıradan sözlü
şarkılarla dinleyici, müziği dinlerken kafasında yarattığı hikâyeyi
şarkının sözleriyle sınırlamak zorunda kalacaktır. Enstrümantal müzikte
ise dinleyicinin kafasında oluşturacağı kurgu sadece şarkının adıyla
sınırlanabilir. kafabindünya’nın enstrümantal müzik yapmaktaki amacı da
dinleyiciyi bu denli özgür bırakmaktır. Örneğin grubun platonik aşk
isimli şarkısını dinleyenler, tamamen kendi kişiliğine ve ruh haline
bağlı olarak bu platonik aşk durumunu acı verici bir durum veya hoş bir
hissiyat gibi iki ayrı uçta algılayabilirler. Bu da dinleyicinin hayal
gücünün sadece platonik aşk ismiyle sınırlanmasındandır.”
Yıllardır çıkardıkları demolar ile dikkat çeken, Burç Tuncer
önderliğindeki Kafabindünya nihayet bu sene beklenen o ilk albümlerini
çıkardı. Post-rock türünde Türkiye’de denenmemiş bir işe giren
Kafabindünya bu işin içinden başarıyla çıkabileceğini kanıtladı. Eminim
yıllar sonra bir nesil, bak bu albüm Türkiye çoğrafyasından çıkmış
diyerek hayranlıklarını dile getireceklerdir.
Kafabindünya - Binlerce Özür 123 - Lara
123’ün kadrosunun Tamburada ve DANdadaDAN’ın Korhan Futacı haricindeki
elemanlardan oluşuyor olması dikkat çekiyor. Grup iki yıllık
suskunluğunu nihayet Şubat’ta yayınladığı ‘Lara’ ile bozdu. Üçlemenin
Arve albümünden sonra ikinci ayağı olan Lara; düzenlemeleri, kayıt
süreci, aranje ve mastering gibi teknik kısımları ile dikkat çekiyor.
Zaten 123′ün de Lara’yı Bodrum’da bakir bir taş evde kaydetmesi, albümün
diğer bir ilginç detayı . Kesinlikle üzerinde çok fazla çalışıldığı net
bir biçimde hissedilen bir albüm süreci. Belkide insanı rahatsız eden
tek yanı, bu tür müziği yabancı eşdeğer gruplardan dinlemeye alışmış
insanlar için bir tekrar hissiyatı yaratması. Ama bu söylediklerim
kesinlikle “Lara”nın kötü bir albüm olduğunu imasını yapmıyor. Su gibi
akıp giden güzel bir çalışma.
123 - So Much To Say Mira – Ayda Kahvaltı
İlk albümü "Eve Dönmeliyim"i 2008'de çıkaran, Nada grubundan Miray
Kurtuluş ve Portecho'dan tanıdığımız Tan Tunçağ'dan oluşan Mira, ikinci
stüdyo albümü "Ayda Kahvaltı" 2012 yılının keyifli çalışmalarından
biriydi. Adını ölmekte olan bir yıldızdan alan Mira, yine bu albümde
hikayelerini saf melodiler, düşük tempo müzik eşliğinde çarpıcı sözlerle
anlatıyor. Özellikle albümün teknik altyapısı ve düzenlemeleri dikkat
çekiyor.
Mira - Ayda Kahvaltı
Yasemin Mori – Deli Bando
Bir çok insan tarafından belkide senenin en çok beklenenen albümü oldu Deli Bando. Yasemin Mori’nin, Korhan Futacı ve Barlas Tan Özemek’in katkılarıyla hazırladığı bu albüm, cidden farklılığını hissettiren bir çalışma. 10 şarkılık Deli Bando, “Hayvanlar” albümüne göre sound olarak daha deneysel ve çok daha felsefik sözlerle dikkat çekiyor. Belli ki çok uğraştırmış ama amacına ulaşmış.
Yasemin Mori - DünyaYasemin Mori – Deli Bando
Bir çok insan tarafından belkide senenin en çok beklenenen albümü oldu Deli Bando. Yasemin Mori’nin, Korhan Futacı ve Barlas Tan Özemek’in katkılarıyla hazırladığı bu albüm, cidden farklılığını hissettiren bir çalışma. 10 şarkılık Deli Bando, “Hayvanlar” albümüne göre sound olarak daha deneysel ve çok daha felsefik sözlerle dikkat çekiyor. Belli ki çok uğraştırmış ama amacına ulaşmış.
Senenin bu son gününde hepinize hem Mutlu Pazartesiler hemde Mutlu Seneler. Daha nice pazartesilerde görüşmek dileyiyle.