6.11.2013

Ateşler




Tanrılar aleminden çıkmış genç erkekler tanıdım. Hareketleri yıldızların yörüngelerini hatırlatırdı; ser, kızıl somakiden kalplerinin duyarsız olduğunu görmek insanı şaşırtmazdı; avuç açsalar da, bu harikulade dilencilerin açgözlülüğü tanrısal bir kusurdu. Bütün tanrılar gibi, kurtlarla, çakallarla, engereklerle kaygı verici akrabalıklar taşırlardı: Boyunları vurulduğunda, başları koparılmış mermer heykellerin soluk görünüşüne bürünürlerdi. Bazı kadınlar, genç kızlar Meryem Ana'ların dünyasından gelirler: İçlerinden en kötüleri gelecekteki çarmıha gerilmelere adanmış bir çocuk gibi umudu emzirir. Dostlarımdan bazıları bilgeler dünyasından, bir tür Hindistan ya da Çin'in içinden gelir: Etraflarındaki evren dumanlar halinde dağılır, şeylerin suretinin yansıdığı o soğuk göllerin yakınında, terbiye edilmiş kaplanlar gibi kabuslar dolaşır. Aşk, benim zalim putum, bana doğru uzanmış kolların kanat omurlarıdır. Seni Erdem'im yaptım; sende bir Hakimiyet, bir Kudret görmeyi kabul ediyorum. İtici gücü bir kalp olan bu korkunç uçağa kendimi emanet ediyorum. Geceleyin, birlikte sürttüğümüz batakhanelerde, çıplak bedenin ruhuna göz kulak olmakla görevli bir Meleğe benziyor.


"Marguerite Yourcenar, Ateşler"

Ane Brun - Oh Love

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...