"Okumanın tek yolu var. Kütüphaneyi ya da kitapçıları gezersiniz, ilginizi çeken kitapları alıp sadece onları okursunuz. Sizi sıkarlarsa bırakırsınız, kimi zaman atlayarak okursunuz ama asla, asla ve asla zorunlu olduğunuz için okumazsınız çünkü o zaman trend ya da harekete dahil olursunuz. Unutmayın ki yirmi ya da otuz yaşındayken size sıkıcı gelen bir kitap kırk ya da kırk beş yaşınızda size yeni kapılar açabilir ya da tam tersi. Asla bir kitabı sizin için uygun olan zaman dışında okumayın."
Nobel ödüllü yazar Doris Lessing'in hayatta kalma güncesi dün tamamlandı. Kara Afrika'da beyaz tenli yaşama cesareti olan , vicdan kelimesini en çok yakıştırandı kendisine.
2007'de ödül kazandığında 88 yaşında olan Doris Lessing'e doktorları sırt ağrıları nedeni ile seyahat etmemesini tavsiye etmiş, bunun üzerine Nobel Vakfı ödülü vermek üzere Londra'ya gelmişti. Nobel ödülü için daha sonra "berbat bir felaketti" diyecek olan Lessing'in evinin önünde Nobel haberini duyduğundaki verdiği tepkiye ise şaşırmamak gerek..
Şimdiye kadar okuma şansı yakalayamadıysanız, geç kalmışlığınıza yanarak "Altın Defter"i ile başlayabilirsiniz okumaya. Bir kedi sever olarak benim seçimim "Kedilere Dair" olmuştu.. Okuma yolculuğunuzda, siyah ve beyaz adamlara, kedilere, sömürgeye karşı durmaya, şarkı türkü söyleyen otlara, aşklara, aşıklara, büyükannelere rastlamanız mümkün, iyi yolculuklar dilerim şimdiden..
Ve Doris Lessing'in dediği gibi;
"Yaşam, okunması gereken kitapları okumaya bile yetmiyor."
0 yorum:
Yorum Gönder