Öldürmeyeceksin
Ve
dönüp dolaşıp geleceğe inanan bizler o eski çağrıyı yineleyeceğiz:
‘Öldürmeyeceksin!’ Yeryüzündeki bütün yasa kitapları gün gelip cana
kıymayı yasaklasa, hatta savaşta öldürmeler ve cellat eliyle can almalar
da bu yasak kapsamına girse, yine de söz konusu çağrı susmayacak. Çünkü
tüm ilerlemelerin, insan olmaya yönelik tüm çabaların temelinde saklı
yatan çağrıdır bu. Canına kıydığımız o kadar çok şey var ki! Öldürme
eylemini yalnız o aptalca savaşlarda, devrimlerin budalaca sokak
çatışmalarında gerçekleştirmiyoruz çünkü, adım başında bu cinayeti
işliyoruz.
Yetenekli gençleri çaresizlik içinde bırakıp kendileri için
uygun sayılmayacak meslekler edinmeye zorlayarak öldürüyoruz.
Yoksulluklar, çaresizlikler, yüz kızartıcı durumlar karşısında
gözlerimizi yumarak öldürüyoruz. Toplum, devlet, okul
ve kilisede ömrünü tamamlamış uygulamalara kararlı bir tutumla sırt
çevirecekken, rahatımızı gözetip bunlara istifimizi bozmadan seyirci
kalarak, riyakarlığa sapıp onaylar bir tavır takınarak öldürme eylemini
gerçekleştiriyoruz. Tutarlı bir sosyalizm için mal mülk sahibi olmak
nasıl hırsızlık sayılıyorsa, tutarlı inanç sahipleri için de yaşama
karşı çıkışlar, tüm hoyratlıklar, umursamazlık ve aşağılamalar
öldürmekten başka şey değildir. İçinde yaşanılan zaman öldürülebileceği
gibi, geleceğin kendisi de öldürme eylemine konu yapılabilir. Biraz
espriyle karışık kuşkuya başvurularak genç bir insanda bir yığın
geleceğin canına okunabilir. Dört bir yanda yaşam bekliyor bizi, dört
bir yanda gelecek çiçek açıyor, oysa biz hep birazını algılıyoruz bunun,
pek çok şeyi ayaklarımızın altında ezip geçiyor, adım başında
öldürüyoruz.
"Herman Hesse"
Jens Lekman - Someone To Share My Life With
0 yorum:
Yorum Gönder