30.06.2013

Love Etc.


You need more You need more You need more You need more
You need more You need more You need more You need more
You need more

Boy it's tough getting on in the world
When the sun doesn't shine and a boy needs a girl
It’s about getting out of a rut, you need luck
But you’re stuck and you don’t know how, oh

(Don't have to be) A big bucks Hollywood star
(Don't have to drive) A super car to get far
(Don't have to live) A life of power and wealth
(Don't have to be) Beautiful but it helps
(Don’t have to buy) A house in Beverly Hills
(Don’t have to have) Your daddy paying the bills
(Don’t have to live) A life of power and wealth
(Don't have to be) Beautiful but it helps

You need more
Than a big blank check to be a lover, or
A Gulfstream jet to fly you door to door
Somewhere chic on another shore

You need more You need more You need more
You need more You need more You need more
You need love
You need love
You need love

Too much of anything
Is never enough
Too much of everything
Is never enough

Boy it's tough getting on in the world
When the sun doesn't shine and a boy needs a girl
It’s about getting out of a rut, you need luck
But you’re stuck and you don’t know how, oh

(Don't have to be) A big bucks Hollywood star
(Don't have to drive) A super car to get far
(Don't have to wear) A smile much colder than ice
(Don't have to be) Beautiful but it’s nice

You need more
Than the Gerhard Richter hangin’ on your wall
A chauffeur-driven limousine on call
To drive your wife and lover to a white tie ball

You need more You need more You need more
You need more You need more You need more
You need love

I believe that we can achieve
The love that we need
I believe, call me naïve
Love is for free

(Don't have to be) A big bucks Hollywood star
(Don't have to drive) A super car to get far
(Don’t have to live) A life of power and wealth
(Don't have to be) Beautiful but it helps
Beautiful but it helps
Beautiful but it helps


Pet Shop Boys - Love Etc.

A Certain Ratio


Manchester sound döneminin en heyecan verici gruplarından biri olan A Certain Ratio, post punk ve deneysel ritimler  arasında gizli bir köprü kurmuş özgün bir ekipti. Grubun esas kadrosu Jeremy Kerr (bas), Simon Topping (vokal, trompet), Peter Terel (gitar), Martin Moscrop (gitar), 1982 yılında ayrılan Martha Tilson ve yerini bıraktığı Donald Johnson (davul, drum machine) isimlerinden oluşuyordu.

Grup 1979 yılında sadece kaset olarak çıkarılan 'The Graveyard And The Ballroom' için Factory Record ile anlaştı. A Certain Ratio, bir yıl sonra İngitere Bağımsız ilk 10'una giren hitleri 'Flight' ile dikkatleri çektiler. Bu süreçte grubun BBC'nin efsane disc jockey'i John Peel'in dikkatini çekmeleri zor olmadı. Özellikle 1982 tarihli 'Sextet' albümü grubun ününü yaydı. 90'lı yılların ortasına kadar grup albümler çıkarmaya devam etti.

Tony Wilson'un gizli hazinem dediği A Certain Ratio, deneysel çalışmaları ve kolaj malzeme tutkuları onların punk sonrası dönemdeki en ilham verici gruplardan biri olmasını sağlamıştır.

A Certain Ratio-Flight

29.06.2013

Love Will Tear Us Apart


Tekdüzelik acı vermeye başlayınca
ve arzular azalınca
dargınlıklar çoğalıp
duygular yeşermez olunca
yönlerimizi değiştirecek ve farklı yollara gideceğiz
o zaman aşk,
aşk yine ayıracak bizi

Neden bu kadar soğuk yatak odası?
sense dönmüşsün sırtını
zamanlamam mı yanlış
yoksa artık saygımız mı kalmamış?
yaşam boyu koruduğumuz
aramızdaki çekim hâlâ
öyle duruyor ama
aşk, aşk yine ayıracak bizi

Uykunda mı döküyorsun içini
kusurlarımı ortaya çıkararak?
ağzımda bir tat
çaresizlik kaplarken her yeri
bu artık işe yaramayan
öylesine iyi bir şey mi?
aşk, aşk yine ayıracak bizi

Joy Division - Love Will Tear Us Apart

 

Burası dünya


Burası dünya, tekin bir yer değildir
çekip gitmekle gitmemek arası
kalmanın birn yaması söküğü ve oyuğu
ve kanlı bir bulutu
giyip çıkarmaması
burası dünya, acının ucuna bucağına
varmanın yol haritası...

"Çiğdem Sezer"

Belle and Sebastian - I'm Not Living in the Real World

Empire Of The Sun - The World

28.06.2013

Yeni Pixies şarkısı


Faiz ve müzik lobisinin güçlü isimlerinden efsane grup Pixies, 9 yıllık bir aranın ardından yeni bir şarkı yayınladı. Yeni şarkı Bagboy ismini taşıyor ve biber gazından korunma tekniklerini anlatıyor.

Ayrıca grubun kurbanda birleşip danaya girecekleri kesinleşen bilgiler arasında..  

Pixies - Bagboy

Franz Ferdinand aşkın kanununu yeniden yazıyor


Oynak ritimlerin, kıvrak grubu Franz Ferdinand, ağustos ayında çıkacak yeni albümü "Right Thoughts, Right Words, Right Action"dan Love Illumination isimli bir şarkı yayınladı. Albümün arka planında Hot Chip grubundan Joe Goddard ve Alexis Taylor'ın olduğunu gereksiz bilgi olarak verelim.

Sıradaki şarkı sevipte kavuşamayanlar için gelecekmiş. (baş belası twitter, kesin bilgi)

Franz Ferdinand - Love Illumination

The Virgins


The Virgins grubunun hikayesi, bir başka New York masalı olan The Strokes'unkine çok benziyor. Sanat okulunda okuyan çocukların müzik camiası tarafından keşfedilmeleri. Grubun beş şarkılık 2007 tarihli EP'leri o kadar çok beğenildi ki, çıkar çıkmaz bir çok yerde çalınmaya başladı. Öyle ki Atlantic Records onları canlı dahi izlemeden albüm anlaşması imzaladı ve ilk albüm "The Virgins" 2008 yılında raflardaki yerini aldı.

Grubun yaptığı müzik ne derseniz. Öncelikle The Virgins, keyifli bir müzik yapıyor. Özetle içine 80'ler kaçmış indie-funk gibi bir terim icat edeceğim. Bir yanda Duran Duran nostaljisi, diğer yanda ağır abi Elvis Costello. Bu ilk albüm insana gerçekten keyifli ve eğlenceli dakikalar yaşatıyor. Özellikle "She's Expensive", "Rich Girl", "One Week Of Danger" gibi parçalara ayrı bir dikkat. Son olarak grubun, bu senenin başlarında "Strike Gently" isimli ikinci albümlerini yayınladıklarını hatırlatalım.

The Virgins - One Week of Danger

The Virgins - Rich Girls (The Twelves Remix)

Yasalar


Yasalar, doğayı taklit etmemeli, onu geliştirmelidir. İnsanlar, başkalarını yönetmek için hukuku icat etti. Yasalar, kim olduğumuzu ve nasıl yaşayacağımızı belirliyor. Biz yasalara ya uyarız ya da ihlal ederiz. İnsanlar özgürdür. Onların özgürlükleri, başkalarının özgürlükleri ile sınırlandırılmıştır. Ceza, intikamdır. Özellikle, zarar vermeyi amaçlayan cezalar, suçu önlemiyor. Yasalar, kimin için intikam alıyor? Masumlar adına mı? Masumlar mı kanunları yapıyor?

"Krzysztof Kieslowski" 


 
The Maccabees - Love You Better

Manu Chao - Rainin In Paradize

27.06.2013

Benimle Oynar mısın?


Wah Wah Records, zor bulunan plakları koleksiyonculara ulaştırmak amacıyla 1992 yılında Barselona'da kurulmuş bir plak şirketi. Kendi ifadeleriyle özellikle "tuhaf" müzikler üzerinde yoğunlaşmayı tercih eden Wah Wah Records 2008 yılında, Bülent Ortaçgil'in "Benimle Oynar mısın?" albümünü basmıştı.

Plak şirketi, Ortaçgil için; "Türkiye'nin ulusal müzik ganimetlerinden biri olan, ancak Batılı kulaklara ulaşmamış bir ses", "Döneminin Amerikan ve İngiliz folk türlerinin en yumuşak, en hoş kokulu hali, ancak kesinlikle Türk" tanımlamalarını yapmıştı. Hatta Bülent Ortaçgil'e referans olarak Donovan ve Nick Drake gibi efsane isimleri göstermişti.

Bülent Ortaçgil - Benimle Oynar mısın?

Genç öl, cesedin yakışıklı olsun


Genç öl, cesedin yakışıklı olsun
Kendi zamanında bozul bozulacaksan
Onlara öldüğünü söyle, gir sonra yerin dibine
Yalnız mı yaşıyorsun, ailenle mi?
Aile ağacında kanı çekilmiş bir dal mısın ipince?
Azrail'i mi bekliyorsun oturduğun yerde?
Ya da ölmek mi istersin aşkın eliyle?
O zaman genç öl
Yakışıklı olsuın cesedin de...

"Die Young, Stay Pretty" Blondie

Blondie - Die Young, Stay Pretty

Aslında


Aslında
hazin bir öyküdür bu
anlatmaya yakışmaz sesiniz
yanımdaki bütün sandalyeler boş.
Alabilirsiniz...

The Virgins - Flashbacks, Memories and Dreams

Foxygen - San Francisco-

26.06.2013

MGMT yeni albümünü hazırlıyor


Psychedic müzik ve Gezi Parkı'yla karşılıksız bir aşk yaşayan MGMT ikilisi üçüncü albümünü 17 Eylül'de çıkaracağını açıkladı. Albümün prodüktör koltuğunda yine Dave Fridmann ismi var. Albümün şarkı listesi ise şu şekilde.

1- Alien Days
2- Cool Song No. 2
3- Mystery Disease
4- Introspection
5- Your Life Is a Lie
6- A Good Sadness
7- Astro-Mancy
8- I Love You Too, Death
9- Plenty Of Girls in the Sea
10- An Orphan of Fortune

Albümün süpriz şarkısı ise Vali Mutlu adına yazılmış "Gazlar Meksika'dan mı Hacı" ismini taşıyor. 


O duygu


Nasıl bilmem o duyguyu.  Kendiminkiler yetmezmiş gibi, gelmiş geçmiş ve gelip geçecek bütün insanların aşklarını ve ölümlerini taşımaktan bitkin, gidip yatsam, gidip yatsam... Ölmesem belki, ama ölmüş gibi yapsam. Bir çarşaf örtseler üzerime, hayır başımın üzerine çekseler, yalnızca çeneme kadar, kolumda bir serum; yemek de yemesem... Kimse bana birşey sormasa, ben hiçbir şey söylemesem... Derin bir sessizlik olsa, yalnızca pencerelerde tül perdeler belli belirsiz uçuşca.. Gözlerimi açmasam, günle gecenin yer değiştirdiğini gözkapaklarımın hafifçe gölgelenip aydınlanmasından bilsem. Ne uyusam, ne de uyanık olsam; düşlerle düşünceler karmakarışık akıp gitse, zaman yitse!

Delorean - Spirit

Peter Gabriel - In Your Eyes

Yalnız ve sevgisiz "AŞTİ"


Ankara'ya son gittiğimde düşünmüştüm bunu "Onca senem geçti, hiç karşılayanım olmadı" diye. Yolcu edenlerim oldu elbet; eski sevgililer, ölüler, kalanlar... Bunu benle değil de AŞTİ'nin kendi yalnızlığı ve sevgisizliğiyle açıkladım sonra. Gelen yolcu peronu yanlışlıkla yapılmış ve orada unutulmuş gibidir; gelenler (o da zorunluluktan) dışında kimse görmez orayı sanki. Üstünden yanlışlıkla geçerken dehşetle fark ettiğiniz Melih Gökçek köprüleri gibidir kaderi. Bunun içindir Ankara'ya vardığınızda içinizi tarifsiz bir kederin kaplaması, dünyanın en yalnız insanı hissedip biçare kalıvermeniz. İstanbulluların tekrarlamaya bayıldıkları o sıkıcı şaka da buradan doğmuştur belki: "Ankara'ya gitmenin en güzel yanı İstanbul'a geri dönmektedir."

"Uğur Yüksel"Radikal

The Hollies - Bus Stop

24.06.2013

Adalet!


Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın...

"Albert Camus"


Adaletin bu mu dünya
Ne yar verdin ne mal dünya
Kötülerinsin sen dünya
İyileri öldüren dünya...


Billy Bragg - Mr. Love & Justice

Selda Bağcan - Adaletin Bu Mu Dünya

The Hymn For The Cigarettes


Sigarayı bırakma mücadelem yaşama uğraşı şeklinde gayet stresli, depresif ve saldırgan bir tonda devam ediyor. Bir dönemim özellikle kalbi kırık bünyeler arasında saygı gören grubu Hefner 1999 tarihinde The Fidelity Wars isimli nefis bir albüm yapmıştı. Birbirine benzeyen şık kapak tasarımları olan albümleri aslında grubun bir noktadan sonra kendisini tekrar ettiği gerçeğini değiştirmiyordu. Yinede her albümden ben bu şarkıyı çok sevdim dediğimiz güzel şeyler çıkıyordu. Bir süre sonra dağılan bu İngiliz çoçuklar şimdi hatıralarda yaşamaya devam ediyor. O zaman The Hymn For The Cigarettes parçası sigara bırakma müdalesi içinde olan tüm fanilere gelsin.


Hefner - The Hymn For The Cigarettes

Hippiler Kraliçesi Perihan


"Rüya bitti, her şey aynı kaldı. Yalnızca ben 30 yaşıma geldim ve çok sayıda insan saçını uzattı. Hepsi bu "Aslında John Lennon, kuşağına biraz haksızlık ediyor bu meşhur deyişinde. Onların "Çiçek Enerjisi" ile kıvılcımladıkları muhalefet sayesinde Vietnem savaşı daha erken bitti, zenci düşmanlığı geriletildi, saklı taşra faşizmi ortaya çıkarıldı, Fransa'da birkaç gün de olsa sokaklar ele geçirildi, alçak kariyeristler, taş kafa rektörler diz çöktürüldü, yeni ve eski kıtada eşcinsellere daha hoşgörülü davranılmaya başlandı.

Bir gitar çığlığıyla Woodstock çayırında milyonlarca insan bir araya geldi. Seks önündeki geleneksel bütün sınırlamalar milletin gözü önünde kırıldı. Aile, ulusal kimlik ve din tabu olmaktan çıktı. Hindistan'a,Tibet'e otostop'la bisikletle, hatta atla, deveyle katar katar "kontra-misyonerler"gitti. Sovyetler'in Çekoslovakya ve Macaristan işgalleri samimiyetle ve anında lanetlendi. Binlerce genç askere gitmektense hapse girmeyi seçti. Cassius Clay de bu sıra askere gitmeyek unvanını feda etmişti. Amerikalı hippiler savaş karşıtı gösterilerde tarihlerinde ilk kez kendi bayraklarını yaktılar. Bu nostalji sosyolujisi içinde Türkiye'nin Türkiye'nin yeri ne oldu acaba? kendi çapınca bu sürece uyanan 68 Treni'ni kuyruğundan da olsa yakalayanlar oldu tabii. O dönemin matbuatını biraz karıştıracak olursanız, her köşe başında hippilerin garabetliklerine dair haberlere rastlarsınız. Yerli hippilerin rüyası 12 Mart 1971 darbesine toslayıncaya kadar devam etti. Cunta gelir gelmez ilk iş olarak saçını uzatan gençleri eşek traşından geçirdi.


Hindistan'a doğru yola çıkan dünyanın bütün hippilerinin ilk durağı doğunun eşiği olan İstanbul, İstanbul'da ise Sultanahmet civarıydı. Orada biraz oyalanırlardı. Sirkeci'ye kadar tüm oteller onlarla doluydu. Uyku tulumu denen nesneyle de onlar sayesinde tanıştık. Peşlerine uçurtma kuyruğu gibi takılan çocuklar takılan bu saçlı sakallı garip insanlara halkımız hippiden ziyade "bitli" adını yakıştırmıştı. İstanbullu hippiler de vardı. Lumpenler, meraklılar, aylaklar, evinden köyünden kaçıp gelmiş serseri mayınlar, hayırsız evlatlar, asi çocuklar, tek tük şairler, biraz İngilizce çakan üniversiteliler, evden kaçmış kızlar, motosiklet fetişistleri, abazanlar ve torbacılardan mürekkep yerli malı bir hippi komünü de filizlenmeye başlamıştı. Bu komünlerden over dose kurbanları çıktı, intiharlar oldu, ileride mutsuz evliliklere dönüşecek küçük aşklar yaşandı. Carlos Catenada'nın Salinger'in, Aldous Huxley'in, Ken Kassey'in, Kurt Vonnegul'un, Jack Kerouc'ın, Allen Ginsberg'in, William Burrough'un malum kitapları elden ele dolaştı. Oysa yolcuları arasında Jimi Hendrix'in, Janis Joplin'in,Jim Morrison'ın bulunduğu 68 treni Türkiy'de sadece ihtiyaç molası vermişti. Sonra bu treni doğuya fırlatılmış bir boomerang gibi kendine doğru yolculuğuna devam etti. Ancak bu sıra kimi yerli hippiler bu trene kaçak olarak bindiler. "Deliliğin içinden, tıpkı balta girmemiş bir ormandan geçer gibi silahsız ve arkadaşsız geçen" bu gençlerin bir kısmı dünyanın çeşitli kültürleri içinde sindirildi. Bazıları büyük kentleri terk edip pastoral bir yaşamı seçti, kimileri elçi, genel müdür, müsteşar filan oldu. Kimileri ise son hippiler olarak aramızda yaşamaya devam ediyorlar.

Perihan Yücel 1968'de İzmir'deki evinden kaçıp İstanbul'a geldiği zaman henüz 16 yaşındaydı. Hippilerin karargahı haline gelen Sultanahmet'te ucuz bir otele yerleşmişti. Artık o da hippiler giyi giyiniyor, onlarla beraber dolaşıyordu. Böylece oluşmuş alemlerin kraliçesi Perihan'dı. Çok güzel dans ettiği için ve sakıncasız gülebildiği için onu başına park çiçeklerinden örme bir taç takarak Hippiler Kraliçesi ilan etmişlerdi. Kraliçenin yanına bir de Kral gerekiyordu, ama bu kim olmalıdı? O sıralar 12 yaşında Timothy adında bir İngiliz çocuk, üzerinde çok miktarda esrarla yakalanmıştı. Bütün dünyanın gözü bu olaydan ötürü İstanbul'a çevrilmişti. Timothy çocuk olduğuna bakılmaksızın hapse tıkılmıştı. Çocuğun annesi bu durumu protesto için Sultanahmet adliyesinin önüne çadır kurmuştu. İşte bu sıra Sıtkı Yener semt esnafından ve hippilerden para toplayarak bu kadına ve çocuğa yardım kampanyası düzenledi. Öyleyse Hippiler Kralı da Yener olmalıydı. Tacını meyhanede giydirdiler. O gece Kral ve Kraliçe yıkılıncaya kadar dans edip işçi içmişti. Yerebatan sarnıcının hemen üstünde, berbat bir otelin 4-5 metre karelik merdiven altında bulunan Yener'in meyhanesi hippilerin üssüydü. Duvarları, tavana varıncaya kadar pop-art resimlerle süslenmişti. İlan tahtasında her dilden, her milletten macera severler için ilginç notlar asılıydı; satılık gitarlar, çadırlar, uyku dulumları, armonikalar, kameralar. Birde defteri vardı meyhanenin: "trip"resimleri, şiirler, desenler.


Günün birinde Perihan Sirkeci'de bir otel odasında ölü bulundu. O sıralar sevgilisi Horst Greger adında bir Almandı. Ölümünden sorumlu tutulup bir süre gözaltında kaldı. Perihan'ın cenazesini Yener kaldırdı. Mezarı başında İncil, Tevrat, Kuran ve Halil Cibran'dan şiirler okundu. Gazeteler İzmir'de kunduracı olan babasını buldular; adam güya iyi oldu, öldü de namusum kurtuldu demişmiş. Ama annesi kızına sahip çıktı ve onun Yedikule'deki mezarını yaptırdı ve taşına "Hippiler Kraliçesi Perihan" yazdırdı. Günün birinde hippiler geldikleri gibi çekip gittiler. 1980'lerin başında tüm dünyadaki bu gençlik hareketi artık sona ermişti. Artık Yener'in müşterileri bir dilim elma ile bir şise içen sokak berduşlarıydı. Yener de onlar gibi iyice berduşlamıştı. Derken ortadan kayboldu, meyhane de kapandı.

"Uzun, İnce Yolcular" Ümit Bayazoğlu YKY yayınları


Jefferson Airplane - Somebody To Love



Sil gözyaşlarını


Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Sil gözyaşlarını...

Furniture - Love Me

Furniture - A Taste Of You

Tam dünyanın kıyısında


Sevgili Baba, biliyor musun? Yine taşınıyoruz.
Annem zamanı geldi diyor. Bu sefer sonmuş diyor.
Ama her seferinde böyle söylüyor.
Hem ne var, biliyor musun Baba?
Bu sefer...
Bu sefer tam deniz kıyısında oturacağız.
Tam dünyanın kıyısında...


Beach Fossils - Lessons

The Rest - Stop Me If You Think You've Heard This One Before

22.06.2013

Çiçekler koyuyoruz bardağa


Bi de: Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yan yana geliyoruz ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz.


"Cemal Süreya"

Nicolas Jaar - Love You Gotta Lose Again

20.06.2013

Her şey sermaye için sevgilim


Her şey sermaye için sevgilim
Bir yıldıza laf atmakmış benim işim
Kapıları, pazarları satmışlar meleğim

Her pazar kalbimde azar azar
Çünkü serbest bir pazar her şeyi bozar
Çünkü denizsiz martılar bir deniz arar
Her pazar kalbimde azar azar
Yandım ben bari sen kendini kurtar

Gülümse biraz acılar kiraz bizde hep yaz
Kirazdan küpe sallanır bize ayaz ayaz
Başka dünya mümkün müdür meleğim

Bu ay bitti, gece oldu bir ay daha var
Bu dünyada âşıklardan çok acıkanlar var
Yanımda yaşama sevinçli sandviçler var
Çünkü serbest bir pazar her şeyi bozar
Çünkü denizsiz martılar bir deniz arar 


 Her pazar kalbimde azar azar
Yandım ben bari sen kendini kurtar
Gülümse biraz acılar kiraz bizde hep yaz
Kirazdan küpe sallanır bize ayaz ayaz

Gidiyorsan şehir denen okula
Bir mektup yaz parasız yatılıya
Gülümse biraz acılar kiraz bizde hep yaz
Kirazdan küpe hayırlı mezuniyetler hepinize
Çünkü serbest bir Pazar her şeyi bozar
Çünkü denizsiz martılar bir deniz arar

Her pazar kalbimde azar azar
Yandım ben bari sen kendini kurtar
Gülümse biraz acılar kiraz bizde hep yaz
Kirazdan küpe sallanır bize ayaz ayaz
...

Kesmeşeker - Her şey sermaye için sevgilim

An Gelir


An gelir,
önce bir insan durur
sonra bir sokak
derken bir semt
ve bir şehir…
Bir bakmışsınız
paldır küldür yıkılır bütün bulutlar...

"Attila İlhan"


Junip - Your Life Your Call

14.06.2013

The Future


Ölüm hakkında pek düşünmüyorum, ama hayatın belli evresinde zamanının sonsuz olmadığını idrak ediyorsun. Tennessee Williams, "hayat fena yazılmamış bir piyestir, üçüncü perdeyi saymazsak" demişti. Ben üçüncü perdedeyim, ilk iki perdedeki tecrübenin faydasını görüyorum. Nasıl sona erdiği kimseyi alakadar etmez ve bu son genellikle pek münasip olmayan şartlarda vuku bulur.

"Leonard Cohen"

 
Leonard Cohen - The Future
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...