22.01.2014

Boşluklar var hep


Konuk yazarımız Berk yazdı...

Olmayacak böyle. Çocuk bakar gibi sürdürüyorum hayatımı. Küçük mutluluklarla yetinmeye çalışırken, büyüklerini unutmaya başladım. Yiyorum, içiyorum, nefes alıyorum, yaşıyorum ama yönlendiren ben değilim hayatı. Hayat yönlendiriyor yaşantımı. Sadece ilerisi için zorunluluklar arasındayım. İlerisinin bana içten gelmemesi zorunluklardan kaçmam için geçerli bir sebep değil mi? Yapamıyorum... Cesaretim yok...

İstediğim hayatı yaşamaya cesaretim yok. İstediğim gayatı bilmeden, istemediğim yaşayarak zaten sonumu hazırladım gibi gelse de sonu yok bunun.

Yoruldum, farkına vardıkça yıldım, sıkıldım, bunaldım, enerjim yok artık. Mutluluk çok uzak... Çok saçma şeyler, bana çok saçma gelen şeyler, zorunlu olduğunu anımsadıkça anlamaya çalıştığım saçmalıklar.

Farklıyım! Farklı şeyler düşünüyorum. Daha iyi ya da kötü değilim, sadece farklıyım (hiçbir şeyim). Hiçbir şey  istemiyorum. Ne yapmak ne de sahip olmak, çünkü elde edip ihtiyacımı karşıladığında başka birşey isteyeceğim. Bir çeşit takıntı. Ego. Bir şeyler isteyip elde ettikten sonra, başka birşeyi elde etmeye çalışmaktan değil; istediğim şeyi isterken pes etmekten yoruldum aslında.

Düşüncelerimi takip etmiyorum, izlerini kaybettim.
Kimse istediği hayatı yaşamaz. Yaşamak zorunda olduğu hayatı yaşar.
Yaşamaktan yoruldum, çok ucuz yaşıyorum.
Tek eğlencem hayal kurmak.
Bazen ölmek istiyorum ama ondan da korkuyorum, canımın yanmasından değil "bir umut" ilerde istediğim şeylerin olma olasılığını kaçırmaktan.
Bir amacım yok! ışığı kaybettim.
Sadece istiyorum...


Nikonn - Slow Down

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bahsettiğiniz boşluklardan biri de bana ait olduğu iddia edilen yaşamım sanırım.düsüncelerimi kelimesi kelimesine burada okumak tuhaf hissetmeme sebep oldu, bu his için bilhassa teşekkür etmek isterim. gitmem gerek buralardan gidebilirim de aksamları cesaretimi topluyorum gitmeye yetecek cesareti ve motivasyonu saglayabiliyorum ama sabahları hersey yeniden baslıyor iste rutine dönmek üzere hislerim ve rutinleşen her eylem sıkıcıdır doğası gereği.. kalabilirim iyi bir üniversite kazanabilirim yasadıgımı hissetmeden bu sacmalıklara devam edebilirim. bu zamana kadar nasıl her basarının ardından basarının gereksizliğini daha dogrusu bu sacma sistemin basarı diye söz ettiği seylerin bi manası olmadıgını farketmeme ragmen diğer ruhsuz insanlar gibi sadece yapılması gerekeni yaptıysam bundan sonra da yapmaya devam edebilirim. yasadığını hissetmeden kazanmanın bir şeylere sahip olmanın ne anlamı var? bu evrendeki her kavram her anlam her duygu zaman bile değişkenken cahil insanların dayatmasıyla "yavrum oku kendini kurtar" "bir işin araban evin olsun" kafasıyla yaşama"ma"nın ne anlamı var? her uyandıgımda intihar edip etmemeyi kafamdaki sesle tartışıp durmak aslında çoğu zaman ölmeye karar verip dur bakayım ya belki bugun birseyler degisir diye erteleyerek bir yandan da yaşıyor taklidi yapmanın gerçekten ne anlamı var? ben istemiyorum. ev de istemiyorum. araba da istemiyorum. bogazicinden mezzun olup bir yerlerde iscilik yapmak da istemiyorum. bu dünyada bir yerlere baglanmak da istemiyorum. günü kurtararak yaşayarak devam etmek istiyorum.bunun yolu da evi kara cahil dindar kafasız topluluğu terk etmek diye düşünüyorum.düşüncelerim de evrendeki her şey gibi değişken suan böyle düşünüyorum ama birazdan ne düşünürüm bilmiyorum. belki de sabah kalkar kendimi asarım belki de bir kac gün dogum gunumu bekler resit olunca basar giderim.. zaman gösterecek. sabırla okuyan herkese teşekkürler.. Cihan S. Yılmaz..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...