Bazı eski medeniyetlerde ölenle eşyasının beraberce yanması veya
gömülmesi ne güzel adetmiş. Fakat insan sade ölürken bırakmıyordu ki. İki ay evvel Mümtaz en beğendiği kol düğmelerini bir arkadaşına hediye
etmişti. On beş gün evvel yeni ciltlettiği kitabı bir takside unutmuştu.
Sadece bunlar mıydı? Birkaç ay evvel sevdiği kadın yaşama iradesini tek
başına kullanmak istemiş, ondan ayrılmıştı. İhsan evde hasta yatıyordu.
Dokuz gündür zatürre onu yakalamış, yavaş yavaş bugün bulunduğu o dar
geçide kadar sürüklemişti. Her an çok fena bir şey olabilirdi. Hayır,
insan sadece ölürken ayrılmıyor, arkada bırakmıyordu. Belki bütün
ömrünce her an birçok şeyler onu arkada bırakıyordu. Sonra olduğu yerde
birdenbire kabuklaşıyor, çok ince, görünmez bir şeyle o anda etrafında
olanlardan ayrılıyordu. “Biz mi gidiyoruz, onlar mı?” sual buydu…"
"Ahmet Hamdi Tanpınar"
Beach House - Used To Be
0 yorum:
Yorum Gönder