17.01.2014

Savaşta çocuk olmak!


Şu rezil dünyanın savaşları arasında kalan çocuklar. Tabiatın ve dünyanın cevap bulamadığı en yanlış soruydu; “savaşta çocuk olmak”. Peki nedir savaşta çocuk olmak? En başta çocuk olduğunun farkına varamadan ölmektir. Bu çocuk ne güzel, ne şımartılmış, ne de iyi beslenmiştir. Ayakları ve ruhu çıplaktır. Bundan dolayı ayakkabı numarası asla bilinmez. Çünkü hep yalın ayak dolaşırlar. Annesi istediği oyuncağı almadı diye üzülmez, çünkü doğuştan üzgün doğmuştur. Babası, elleri arkadan kelepçelenmiş bilinmez bir yolculuğa götürüldüğü zaman “babamı nereye götürüyorlar anne?” diyememektir savaşta çocuk olmak. 


Parçalanmış cesetler gördüğünde korkmamak, ölüme alışmaktır. Farkında olmadan vakitsiz büyümek ama inadına çocuk kalmaya direnmektir. Korkular içinde çocuk olmak, korkusuzca genç ölebilmektir. Haddini bilerek hayal kurmak, emeklemeden yürümek, yürümeden koşmak, koşarken vurulup ölmek, cehennemi bu dünyada yaşamaktır, savaşta çocuk olmak.

Şu üç kuruşluk dünya için yaptığınız tüm savaşlara lanet olsun...

Black Box Recorder - Child Psychology

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...