Bugün 3 Mart. Müslüm Gürses bundan tam bir yıl önce bugün aramızdan ayrıldı.
Arabesk, özellikle 70’li
yıllardan itibaren sosyal bir fenomen olarak hayatımıza girdi. İçinde
barındırdığı bol acı ile minibüslerden meyhanelere, gecekondulardan,
burjuvazinin lüks evlerine kadar geniş kesime uzandı. Bu müziğin devler
liginde elbet ağırlıklı olarak erkek egemenliği yaşandı. Orhan Gencebay,
İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Hakkı Bulut gibi isimler
her dönem popüler oldular. Arabesk bir anlamda yoksul Anadolu
delikanlılarının sıfırdan zirveye çıkmaları için bir araçtı.
Bu arabesk yıllarının kimine göre en Baba ismi Müslüm Gürses’ti. Çünkü
Müslüm Baba, arabeskin çekirdeğini oluşturan yoksul ve ezilenlerin sesi
oluyordu. Sınıfsal farklılığı dile getiren şarkıları ile bu halk
kesimini can evinden vurdu. Arabeskin en koyusunu yapan bu adam
toplumsal literatürümüze “damardan” diye bir kavramı sokmuştu.
Öyle ki ilk başlarda entelektüel kesimin işi şakaya vurarak
başlattıkları Müslüm Gürses hayranlığı, bir süre sonra realiteye
dönüşmüştü. Bir zamanlar onun müziğine burun kıvıranlar, gün geldi onun
konserlerine girmek için yer kapma savaşına girdiler. Anlayacağınız
Müslüm Baba, bir dönem “arabeskin devletleştirilmesi” politikasına
alet olmadan, kendine özgü tarzıyla yoksul kesimden şehirli rock’çı
gençliğe kadar dinleyici kitlesini genişletti. Her şey rağmen “Yakarsa dünyayı garipler yakar” diyerek en alttakileri unutmadan...
Müslüm Gürses bu noktaya sadece sanatı ile gelmedi. Tevazu dolu bir
kişiliği, kendine özgü espritüelliği ve şahsına münhasır ses rengi ile
bu halkın gönlünde sağlam bir yer edindi. Bu ülkenin hep kıyısından
döndüğü “bir dönüşümün” en güzel örneğini
gösterdi bizlere. Müslüm Gürses ağır ama küflenmemiş, kederli ama
coşkusunu yitirmemiş, rafine zevklerin özel adamıydı. Bir küçük Türkiye’ydi aslında.
Derin bir "Ooof Ooof" çekip, seni özlüyoruz Müslüm Baba...
Müslüm Gürses - Sensiz Olmuyor İşte
Derin bir "Ooof Ooof" çekip, seni özlüyoruz Müslüm Baba...
0 yorum:
Yorum Gönder