27.06.2014

Ulan İstanbul


Eğer sen yine İstanbul'san
Kirli dudaklarını bulut bulut dudaklarıma uzatan
Sirkeci Garı'nda tren çığlıklarıyla bıçaklanıp
İntihar dumanları içindeki Haydarpaşa'dan
Anadolu üstlerine bakıp bakıp
Ağlayan
Sen eğer yine İstanbul'san Aldanmıyorsam
Yakaları karanfilli ibneler eğer beni aldatmıyorsa
Kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar
Yine senin emrindeyim
Utanmasam
Gözlerimi damla damla kadehime damlatarak
Kendimi yani şu bildiğim Atilla İlhan'i
Zehirleyebilirim...

"Atilla İlhan" 
  
İstanbul; ruhani, büyülü ve bir o kadar acımasız bir şehir. Delice seveni olduğu kadar, nefret edenlerinde eksik olmadığı dev bir kazan. Geçtiğimiz günlerde 'Ulan İstanbul' yeni bir dizi başladı. Malum yaz dönemini atlatmak, tutarsa devamı gelir mantığıyla çekilmiş bir dizi. İlk bölüm itibariyle reyting ve izleyici tepkileri gayet olumluymuş. Bu dizi ile ilgili gündeme gelen haber ise yok artık dedirten bir cinsten. Çanakkale'de yaşayan bir vatandaşımız 'İstanbul'a hakaret edildiği'' gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuş. Ve şöyle bir açıklama yapma gereğinde bulunmuş.

"Ulan kelimesinin Türkçe sözlükteki karşılığı, 'Çok kaba bir biçimde öfke ve nefret anlatır' demektedir. İstanbul'da yaşayacaksınız, İstanbul'un sayısız nimetlerinden faydalanacaksınız ve sonra da şehri İstanbul'a hakaret edeceksiniz. Bu düpedüz İstanbul'a karşı saygısızlıktır, nankörlüktür. Hiç kimse İstanbul'u küçük düşüremez, İstanbul'u öfke ve nefretle anamaz. İstanbul'a karşı yapılan bu hakarete sessiz kalmak ve tepki göstermemek insanlık suçudur."

Her şeyin güllük gülüstanlık yaşandığı! ülkemizde insanlık suçu yeni bir boyut kazanıyor. Ne diyelim "Ah ulan İstanbul sen mi büyüksün  yoksa ben mi?" diyeceğim suç kardeşim...


They Might Be Giants - İstanbul

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...