30.11.2010

Yarım kalan viskiler, sigaralar


Parisien’ler ‘Bordolais’ der oralılara; etimolojisini geç, bildiğin ‘köylü’ demek işte, taşralı. ‘Province’ gibi bir Akdeniz taşralılığı da değil ama epey kaba saba, toprağı gibi sert, müdanaasız, keyfine göre… Oranın yağmuru fenadır, donuna kadar ıslatır adamı. Şarabı öyle tatlı tatlı gelmez üzerine, tak diye çarpar, su bardağında hem de, Ortaçağ’dan kalma bir şatonun gölgesinde… Havasından mıdır suyundan mıdır bilmem, Bordeaux’lular hakikatli insanlardır, ağız eğip bükmezler, aksanları bile daha dolu doludur. İşte, kendilerine ‘Kara Arzu’ diyebilecek bir müzik topluluğu da ancak oradan çıkar. Des Armes gibi bir şarkıyı, ‘silahlar, gece kuşları, parlak olan her şey / keyif için sürekli temizlenmesi / ve yine keyif için okşanması gereken’ gibi bir dizeyi ancak onlar yazar. Konserde boyunlarına poşu takıp Filistin halkını anar.
Noir Désir’in solisti Bertrand Cantat’ın bu yılın başında intihar eden eşi Kristina Rady’ye dair bir makaleye rastladım Paris Match’da. Birkaç cümlenin asla birkaç cümle olmadığı o nadir yazılardan. İçinde iki ölü kadın ve ‘sevdiği iki kadını da bir şekilde ‘öldürmüş’ bir garip adamın’ olduğu, çok trajik, çok burun kökü sızlatan bir hikâye.
Litvanya’nın Vilnius kentinde yapış yapış bir yaz gecesi, bir otel odası, 26 Temmuz 2003’ün gece yarısı. Cantat’la sevgilisi Fransız oyuncu Marie Trintignant’ın arası epeydir bozuk. Sebebi de Trintignant’ın eski kocalarıyla bir türlü bitirmediği ilişkileri. O gece de benzer bir sebepten çıkan tartışma, dumanlı kafalar, öfkeden gerilmiş kaslar ve boğaz patlatırcasına atılan çığlıklarla birleşiyor, Cantat ‘aşktan öldürüyor.’ “Tavrında, yüzünde, gözlerinde, davranışlarında hiç tanımadığım şeyler vardı” diyor sonra mahkemeye verdiği ifadede. “Yaşadığım şiddet ve adaletsizlikti ... Bu kötülüğü anlamamıştım. Kendi kendime sordum; benimle böyle konuşan kişi kim?” diyor. Çok üzgün, çok çökmüş…
Bu hikâyeyi az çok biliyoruz. Nereden baksan büyük trajedi, büyük üzüntü.

İki kadın, bir adam...
Ancak çok sonra öğreniyoruz ki bu öyküde bir kadın daha var: Cantat’ın karısı Kristina Rady! Olayın olduğu sırada üç aylık hamile. Kocasının Trintignant’a aşık olduğunu biliyor, gitmesine izin veriyor. Ara sıra geri dönmelerine de alışıyor. En tuhafıysa, Cantat’ın yargılanma süreci boyunca gösterdiği serinkanlı duruş. İstisnasız her duruşmaya geliyor, ‘evlilikleri boyunca hiç şiddet görmediğini’ anlatıyor, ‘melek gibi adamdır’ diyor gözyaşlarına boğularak. Cantat’ın bir bakışını yakalamak için bekliyor. Sekiz yıl hapse mahkum olunca en çok o yıkılıyor. 2007’de şartlı tahliye olunca en çok o seviniyor. Macar asıllı, çok güçlü bir kadın. Yakınları çocuklarına çok düşkün olduğunu, onların kendisini hayata bağladığını söylediğini ancak Cantat’la olan ilişkisinin kadını fena yıprattığını anlatıyor. Bu yılın başında, yılbaşı neşesini filan henüz yeni yaşamışken ‘iyiyken’ yani, kendini asıyor Bordeaux’daki evinin mutfağında. Çocuklar okuldan dönünce cansız bedenini buluyor.
Cantat’ın cenazede çekilmiş fotoğrafına bakıyorum. Sevdiği iki kadını da toprağa vermiş bir adam nasıl olursa öyle. Şaşkın, öfkeli, bitik…

Albümün eli kulağında!
Bu aşk hikâyesi her yanıyla çok mahrem, öyle de kalsın. O otel odasında ne olduğunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Yarım kalmış viskinin dili yok. O mutfakta ne olduğunu da bilemeyeceğiz, yarım kalmış sigaranın da öyle… Bildiğim tek şey, hiçbir kadının, sevgilisini öldürmüş kocasının mahkemede kendi ağzından, “Onu hâlâ çok seviyorum” cümlesini duymak istemeyeceğidir.
Yeni Noir Désir albümü eli kulağında. Özlem ve merakla beklemedeyiz. Bunca acıdan sonra nasıl çıkar bir adamın sesi, nasıl bakar gözleri? Dinlemek biraz cesaret isteyecek, gözyaşı getirecek gibi görünüyor.

Elif TÜRKÖLMEZ "Radikal"

Duyduk ki yeni bir habere göre Noir Desir dağılmış.






Bookmark and Share

23.11.2010

NEW : Cut Copy - Take Me Over


Avusturalya'lı synthpop ekibi Cut Copy'nin yeni albümlerinin ismi Zonoscope ve ilk single olarak seçilen parça Take Me Over. Hayırlara vesile olsun.


Cut Copy - Take Me Over

Bookmark and Share

22.11.2010

NEW : Ladytron - Age Of Hz


Bir dönem Playgirl, Seventeen gibi parçalarıyla hafızalarda izler bırakan electro pop'un öncü gruplarından Ladytron Age Of Hz isimli yeni parçalarıyla piyasanın nabzını yokluyorlar.


Ladytron - Age Of Hz

Bookmark and Share

20.11.2010

NEW : Mogwai - Rano Pano


Yedinci Mogwai albümü Hardcore Will Never Die, But You Will 2011 yılının başlarında raflardaki yerini almaya hazırlanırken yayınlanan ilk single Rano Pano ismini taşıyor.


Mogwai - Rano Pano

Bookmark and Share

19.11.2010

Hot Chip, Bernard Sumner & Hot City - Didn't Know What Love Was


Converse's "Exclusive Music Collaboration" series bünyesinde Joy Division ve New Order'dan tanıdığımız eski tüfek Bernard Sumner, bizim oğlanlar Hot Chip ve eski rave, garage, modern tekno DJ setleriyle ün yapmış electronik müziğe gönül vermiş Londralı ikili Hot City güçlerini birleştirip bombastik bir single yayınlamışlar.


Hot Chip, Bernard Sumner and Hot City - Didn't Know What Love Was

Bookmark and Share

CHROMEO – Hot Mess (ft. La Roux)


Tuhaf ikili Chromeo ve kafayı 80'li yılların synthpop sesleri ile bozmuş La Roux işbirliğinden doğmuş bir parça.


Chromeo - Hot Mess

Bookmark and Share

18.11.2010

Beady Eye


Bir dönemin en önemli konularından biriydi Blur ve Oasis arasındaki kedi-köpek dövüşünü andıran tartışmalar. Gallagher kardeşler aile içindeki yoğun ego sürtüşmelerinden arta kalan vakitlerinde Blur ve elbette grubun esas oğlanı Damon Albarn'e laf sokmak için fırsat kolluyorlardı. Damon Albarn Blur sonrasında boş durmamış Mali'li müzisyenlerle bir çok çalışmaya imza atmış ve elbette Gorillaz projesi ile geniş kitleleri etkilemeyi başarmıştır. Noel Gallagher bir röportajında Gorillaz için neden ibaret olduğu belli olmayan çizgi roman kahramanları demiş olsada bence 2010 yılının en güzel işlerinden biriydi yeni Gorillaz albümü. Damon Albarn yeni müzikal yolculuklara yol almada tam gaz ilerlerken Gallagher kardeşler 90'lı yıllarda kalan sermayelerinden yemeğe devam ediyorlardı. Sonunda beklenen ayrılık gerçekleşti, Noel Gallagher'ın Oasis'ten ayrılması sonucu Liam Gallagher geriye kalan elemanlarla yoluna devam ederek Beady Eye isimli yeni bir grup kurdu. Açıkcası ben en başından beri Blur tarafında olduğum için benim için çok fazla bir heyecan taşımıyor bu yeni(!)'lik.


Beady Eye - Bring The Light

Gorillaz - On Melancholy Hill

Blur - Out Of Time

Bookmark and Share

JJ - Let Them


İsveç'li ikili JJ 2009 yılında çıkarmış olduğu seri üretim iki albümün ardından yine jj No 3 isimli yeni bir albümle yine karşımızda. Fazla etliye sütlüye karışmadan sadece dinlemekte fayda olabilir. Malum ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir ki?


jj - Let Them





Bookmark and Share

11.11.2010

NEW: The Decemberists, The Concretes, Patrick Wolf


Eski dostlardan yeni melodiler gün yüzüne çıktı. Bazen bütün seslerin sıradanlaştığını hissettiğin bir anda eskilerden birşeyler duymak insanı rahatlatıyor sanırım.


The Decemberists - Down By The Water




The Concretes - All Day




Patrick Wolf - Time Of My Life



Bookmark and Share

10.11.2010

Sleep The Clock Around

Birini sevipte, ona yaklaşmaya başladığı anda iğneler kalbine daha da batar. Sevgisine acı karışır. Ne yapsındır ama, üstünde bir lanet vardır. Böyle yaşamaya alışmalı, iğneleri daha derine batırmalıdır sevgisi uğruna...


Belle & Sebastian - Sleep the Clock Around

Bookmark and Share

4.11.2010

WARPAINT


Los Angeles'lı hanım ablalardan oluşan Warpaint Exquisite Corpse EP'lerinin ardından çıkarmış oldukları The Fool albümleri ile karşımızda. Son dönemde ortaya çıkan bayan lo-fi akımın bir halkası olarak albüm, minimalist, psychedelic ve karanlık tınılar taşısa da Undertow gibi parçalar insanın içini ısıtıyor.

Warpaint - Undertow



Bookmark and Share

BENSH



Bensh is the nom de guerre of Austrian Benjamin-Zsolt Zombori, a world citizen in the truest sense, who has elected to throw his hat into the crowded ring of global electropop stars. Though his debut record,Clues, traces its inception back to the Austrian Alps, its scope was only realized thanks to incubation in the genre’s most celebrated outposts, including Cardiff, Osaka and Berlin. Final tweaks were put to the record in Iceland at Sigur Rós’ Swimming Pool Studio, under the steady hand of Biggi Birgisson (Sigur Rós, The Album Leaf) .


Bensh - Doubt



Bookmark and Share

2.11.2010

LiARS - Scissor


Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da unutulmaz bir konser veren Liars üçlüsünden tıpki yaptıkları müzik gibi gergin ve tekinsiz bir video.





Bookmark and Share

COVERS # 8


Orjinali 80'li yılların Kanada'lı new wave gruplarından biri olan Platinum Blonde grubuna ait olan Not In Love parçasına Crystal Castles ve Robert Smith işbirliğiyle yapılan yorum. Crystal Castles grubunun tekinsiz ve trash synthesizer sesleri arasında Robert Smiths'in karanlık The Cure dönemlerini hatırlatan müthiş sesi.

Crystal Castles ft.Robert Smith - Not In Love




Bookmark and Share

1.11.2010

TWIN SHADOW - Forget


Daha önce bahsetmiş olduğum George Lewis Jr. projesi Twin Shadow'un ilk albümü Forget beklentilerimi fazlasıyla karşıladı diyebilirim. Grizzly Bear grubundan tanıdığımız Chris Taylor prodüktörlüğünde hazırlanan albüm 80'li yılların new wave tarzını hatırlatan alt yapısı, eskilerden Echo and The Bunnymen ile günümüzden The Pains Of Being Pure at Heart karışımı bir sound, Morrissey'i hatırlatan keskin bir vokal, küçük hikayeler anlatan şarkı sözleri, dengeli ve yerinde kullanılan elektronik sesler. Sanırım bir albüm için bu kadar referans onu dinleyip belli bir süre için baştacı edilmesi için yeterlidir. Dinlendikçe ve keşfedildikçe daha çok ismini duyacağımız Twin Shadow'u sefer ıskalamamanızı hararetle tavsiye ediyorum. Özellikle bir dönem Smiths albümlerini yanıbaşından eksik etmeyen 30'una merdiven dayamış romantik kaybedenler bu sese kulak verin.


Twin Shadow - Forget


Bookmark and Share

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...