31.10.2014

Get Well Soon - Careless Whisper


Alman müzisyen Konstantin Gropper önderliğinde kurulan Get Well Soon, ilk albümlerini 2008 yılında yayınlayarak dikkatleri üzerine çekmişti. 2013 yılında ülkemizi de ziyaret eden ekibimiz, en son 2012'de 'The Scarlet Beast O'Seven Heads' isimli bir albüm çıkarmıştı. Get Well Soon, Kasım ayında bir cover EP'si yayınlamaya hazırlanıyor. Bugün cover köşemizde işte o EP'de yer alan bir George Michael şarkısı olan 'Careless Whisper' var. Bu arada grubun beyni Konstantin Gropper'ın Portishead ve Nick Cave gibi isimlere şarkı yazdığını hatırlatalım.



Careless Whisper - GET WELL SOON from GET WELL SOON on Vimeo.

29.10.2014

Rüya Çağla


Ah 80'li yıllar. İspanyol paça pantolonlar, dev yakalı, bağrı açık gömlekler, apartman topuklar, kabarık tuhaf saçlar, Telsizle arkadaş aramak, Ana Britannica, Break Dance, Ahu Tuğba, Banu Alkan, Serpil Çakmaklı, Metin-Ali-Feyyaz, Miami Vice, Converse All Star, Lambada, 302 Otobüsler, Eagles, Queen, Flashdance, Gırgır, bir kalem, bir defter, bir silgi eşliğinde silinip giden yıllar. O yılların ülkemiz coğrafyasında en ilginç popüler kültür ikonlarından bir tanesi de Rüya Çağla. İnternet dünyasında Rüya Çağla kimdir? diye bir arama yapacak olursanız, karşınıza şu satırlar çıkıyor;

Profesyonel müzik hayatına 1982 yılında çıkardığı "Rüya Gibi" adlı albümle başlayan Rüya Çağla, 1983 yapımı ikinci albümü "Naciye" deki pop-arabesk tarzıyla hayli ses getirdi. Üçüncü albümüyle adını daha da duyuran sanatçı, 1985 yılında "Aşk Üçgeni" adlı albümünü çıkardı ve bu albümle iyice yükselen satış grafiği kendisine kemik bir hayran kitlesi kazandırdı. Aynı yıl Nurtaç Düzgit, Asya Düzgit ve Devran Doğuş ile "Grup Turbo"yu kurdular.Grubun ilk albümü "Mavi Mavi" satış rekorları kırdı. Takip eden yıllar içinde albüm çıkarmaya devam eden Rüya Çağla 1990 yapımı "Lambada" albümünde "Lambada" şarkısının Türkçe versiyonunu gerçekleştirdi ve devamında "Arkadaşca", İşlem Tamam" , "Hişt Hey N'oluyor Orda" albümleriyle kariyerini sürdürdü. Son kişisel albümü olan "Hodri Meydan" dan sonra bir sağlık problemi nedeniyle müziğe ara verdi. Kendine özgü müzik tarzıyla internet ortamında en çok dinlenen sanatçılardan biri olan Rüya Çağla, şarkı yazmaya devam ediyor fotoğraf çekiyor.


Plakçısının tabiriyle 'Genç Süper Star' (aslında burada Ajda Pekkan'a bir gönderme yaplıyordu) Rüya Çağla; 80'lerin başında arabesk furyasının yükselişte olduğu bir dönemde, henüz çocuk denecek bir yaşta, poplaştırılmış tüküler söylemeye başlıyordu. Her yıl düzenli olarak albüm yayınlayan Rüya Çağla özellikle ikinci albümü 'Naciye' ile dikkatleri üzerine çekti. Ayrıca Seyyal Taner tarafından meşhur olmuş Naciye parçası albümün açılış şarkısıydı. Dördüncü albümünü 1985 yılında kaset formatında yayınlayan Rüya Çağla, 1987 ve 88 yıllarında ikişer olmak üzere, 1994 yılına kadar her yıl bir albüm yayınladı. Sanatçı bu uzun soluklu müzik kariyerinde hiç sahneye çıkmadığı gibi, film yapmaya da sıcak bakmamıştır.

Rüya Çağla - Odana Serdim Hali

Görkemli Aşıklar


Aşk kendinden vazgeçme halidir, kendi benliğini ezmeden ''biz'' olabilme halidir. İnsan egosu denetlenmesi en güç şeydir. Bunu ancak aşk becerebilir, sadece aşk ile üstünden atlayabilirsiniz. 

Ordu'nun Fatsa ilçesinde yaşayan ve 68 yıllık mutlu bir evliliğe sahip olan çiftten, 85 yaşındaki Ayşe Konan aniden rahatsızlanarak vefat etti. Eşinin ölümünden dolayı çok üzülen 90 yaşındaki Şevki Dede, eşinin yanıbaşında 4 saat sonra hayatını kaybetti. Hayattayken 'ölüm geldiğinde birlikte gidelim öbür tarafa' diyen bu iki güzel insan, son yolculuklarına da beraber çıktılar. Ne mutlu onlara. Ne mutlu ölümün bile ayıramadığı insanlara....

The Cure - Lovesong

27.10.2014

Sigur Rós - Ágætis Byrjun


Bugün tozlanmayan albümler köşemizde İzlandalı Sigur Rós grubunun 1999 tarihli Ágætis Byrjun albümü bulunuyor. Albüm 1999 yazında piyasaya çıktığında plak şirketi Smekkleysa bu albümün en fazla 1500-2000 kopya civarında satabileceğini umuyordu. (Bu arada Smekkleysa 'Zevksizlik' anlamına geliyor) Fakat albüm gerek ülke içinde gerekse yurtdışında umulmadık bir başarı sağladı. Öyle ki tüm dünyada 500.000 rakamından daha fazla satarak İzlanda'nın gelmiş geçmiş en çok satan albümlerinden biri oldu.

Ágætis Byrjun (İyi Bir Başlangıç) albümü ilginç bir üretim hikayesine sahip. Grup üyeleri ilk basılan albümlerin kapaklarını kendi elleriyle yapıştırmışlardı. Hatta yapıştırıcının bazı CD'lere bulaşması nedeniyle bir sürü bozuk kopya oluşmuştu. Sonuç olarak albümün piyasaya çıkış tarihi birçok kez ertelendi. Albüm, tabiri yerindeyse ruhani yapısıyla farklı bir evrene açılan bir kapı gibidir. Melody Maker dergisi bu albüm için "Tanrı'nın cennete döktüğü altın gözyaşlarının müziğe yansıması" yakıştırmasını yapmıştır. Özetle bu nefes kesici albümle mutlaka tanışın....

Sigur Rós - Ágætis Byrjun

Gerçekler


Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden de o kadar nefret eder.
 
"George Orwell"

Hope Of The States - The Black Amnesias

Va-rım


'Sylvia Plath' ile aynı gün doğmak...

"Derin bir soluk alıp; kalbimin eski böbürlenişine kulak verdim:
Va-rım, va-rım, va-rım.."

Happy birthday, Sylvia Plath!




24.10.2014

Suç ve Ceza Film Festivali


İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından  bu yıl dördüncüsü düzenlenen "Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali" 07- 13 Kasım tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleşecek.

Geçen yıl "Suça Sürüklenen Çocuklar" ile önemli bir noktaya parmak basmış olan festivalin bu yılki ana teması "Herkes İçin Adalet" olarak belirlendi.

Festival kapsamında son dönem Dünya ve Türkiye sinemasının toplum, hukuk ve adalet ilişkisini işleyen en iyi örneklerinin yer alacağı 50 filmden bir seçki sinemaseverlerle buluşacak.

Ayrıca film gösterimlerinden sonra söyleşiler ve mevcut hukuki düzenin tartışılacağı çeşitli paneller düzenlenecek.

Suç ve Ceza Film Festivali hakkında ayrıntılı bilgi için  tıklayınız

Sosyal medyada takip etmek için :

https://www.facebook.com/icapff?fref=ts

https://twitter.com/uscff


4. Suç ve Ceza Film Festivali from Suç ve Ceza Film Festivali on Vimeo.

22.10.2014

Okumak



"Okuma eylemi, gamlı ruhlarımıza nefes aldıran tüm istekler gibi, irdelenebilir."

Virginia Woolf

Okuma gözlerde başlar. Gördüğümüz bir metni duyduğumuz bir metinden daha iyi aklımızda tutabildiğimizi gözlemleyen Cicero "en keskin duyumuz görme duyusudur" diye yazmıştır. Aziz Augustinus gözlerimizi "dünyanın giriş kapısı" olarak önce övmüş, sonra da lanetlemiştir; Aquino'lu Aziz Tommaso görmeyi "bilgi edinmemizi sağlayan duyuların en büyüğü" olarak tanımlar. Bu her okurun kavrayabileceği kadar açıktır: Harfler gözler aracılığı ile kavranır. Ama bu harfleri anlamlı kelimelere dönüştüren simya nedir? Metin ile karşılaştığımızda içimizde ne olup biter? Nasıl olup da görünen şeyler içimizdeki laboratuvara gözlerden ulaşan "tözler" olurlar; nesneler, harflerin biçimleri ve renkleri nasıl okunurluk kazanırlar? Gerçekten, nedir bu okumak dediğimiz eylem?

Belki de, tüm bu soruların yanıtını almak adına fotoğrafçı Steve McCurry kariyeri boyunca dünyanın dört bir yanında  "okuyan insan" fotoğrafları çekti. Dünya okuyor, ya siz?



























Björk - Bachelorette

Daktilo Görünümlü Bilgisayar Klavyesi


Teknolojiye ayak uydurmaya çalışırken aslında birçok değerden vazgeçmek zorunda kalıyoruz. Örneğin en son ne zaman elinize bir kalem alarak yazı yazdınız? Ya da daktilo denen aleti hiç kullandınız mı? Oysa pek çok edebiyatçı için daktiloları yaratım süreci kadar önemlidir. İster alışkanlık, isterseniz de duygusal bağ diyebilirsiniz. İşte Brain Min isimli genç bir tasarımcı, teknolojiye yenilen daktiloları düşünerek 'Qwerkywriter' ismi verilen klavyeyi tasarlamış. Basit ama ilham verici bir çalışma.






Tüf Tüf


Bir neslin vazgeçilmez oyuncağı tüf tüf ya da kısaca bildiğiniz bir boru. Tüf Tüf yapımı en basit ve ücretsiz bir oyuncak olarak bir döneme damgasını vurdu. Mahalledeki inşaatlardan ya da elektrikçi esnaf amcalardan temin edilen borular oyuncağın en zor ilk aşamasını oluşturuyordu. Temin edilen silah sonrası geriye sadece borunun içine kağıtttan yapılan sivri külahların konulması ve mahalle savaşlarının başlaması kalırdı. Bu çete savaşlarında en önemli unsur borunun tıkanmamasına (şişme sorunu) dikkat etmek ve bol miktarda cephanenin olmasıydı. Elbette hedefi vurmak konusunda biraz da yetenek gerekliydi. Dönemin tek kanalında izlenen western filmlerinde örnek alınan kızılderililer, hedefi vurmada ustalaşmanın en önemli unsurlarından birisiydi. Sadece bir boruyla yetinmeyen Rambo ruhlu arkadaşlar boruyu modifiye ederler, dürbün, çift boru, şarjör gibi eklentiler yaparak silahın gücüne güç katarlardı. Hatta bazı hasta ruhlu arkadaşlar fişeğin ucuna iğne takarak bu silahı kuş avlamakta, bazıları ise arkadaşlarını kör etmek için kullanmaktan çekinmezlerdi. Sonrası her çocuk büyür ve o günleri özlemle anardı...

Yılın En İyi Biyoloji Fotoğrafları









Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...