- Üşüyeceksen ya Ankara'da, yada vapurun üst katında üşüyeceksin derim hep.
- Vaaay, Ankara demek. Orada okumuştum ben de bi süre.
- Ankara'da ya okunur, ya da aşık olunur zaten...
Memleketin baş şehri Ankara bu ülke coğrafyasının en tuhaf şehirlerinden
biridir. Bir kere devlet ciddiyetinin sokaklara kadar sinsice işlediği
gri bir şehirdir. Bu nedenle çok fazla renk değiştirmez. Kışı çok
soğuk, yazı ise çok sıcaktır. Karasal iklimin temel özelliklerini
sonuna kadar kullanır. Ankara başka şehirlere benzemez. Ankara’nın gri sokaklarıyla
anılabilecek tek kelime yabancılaşmadır. Bir anlamda senkronize yalnızlığın
başkentidir Ankara. Bu yüzden başka şehirlerde yaşayan insanların en çok
eleştirdiği kenttir. Bir İstanbullu için çoğu zaman sıkıcıdır, birçok
İzmirli içinse tutucu ve muhafazakar.
Aslında bir şehri sevmekte temel
mesele tutunabileceğin bir dal bulmaktır çoğu zaman. Şairin dediği gibi “Bir şehri sevmek aşka bahane aramaktır.”O zaman akıllarda yer etmiş 5 Ankara şarkısı ile son sözü müziğe bırakalım.
Erkin Koray - Ankara Sokakları
Zuhal Olcay - Ankara'da Aşık Olmak
Nesrin Sipahi - Ankara Rüzgarı
Alpay - Güven Parkı
Grup Gündoğarken - Ankara'dan Abim Geldi
BONUS: The Clash - Sould i Stay or Should i Go
Finali Ankara doğumlu The Clash grubunun beyni Joe Strummer ile yapalım. Joe Strummer yakışıklıydı, cool'du ve sigarasını imrenilecek derecede bir başka içerdi. Bu efsane müzisyen koca bir nesil için bambaşka bir müzik devriminin arkasında yer alan romantik bir isyancı ve ateşli bir ilham kaynağıydı. 2002 yılında “Sould i Stay or Should i Go” dedi ve zamansız bir şekilde aramızdan ayrıldı. Oysa ki ihtişamını yitiren rock’n roll sahnesinin Strummer gibi romantik asilere ihtiyacı vardı. Bu yüzden Ankara’nın en güzel yanı İstanbul'a dönmesi değil, Joe Strummer’ın bu şehirde doğmuş olmasıdır. Şimdi sessizce dağılabiliriz.
0 yorum:
Yorum Gönder