8.07.2014

Acıklı bir intihar hikayesi


Albert Camus, Sisifos Söyleni’ne şu cümleyle başlıyordu: “Gerçekten önemli olan tek bir felsefe sorunu vardır, intihar.” İntihar bir sonuç mudur yoksa neden midir! sorularına cevapları olan insanlar bunu çeşitli kategorilerde sıralamıştır. Psikologlara göre ağır depresyon sonucu girilen bir eylemdir. Sosyologlara göre bir toplumdan ve baskıdan bunalan bir insanın yaptığı özkıyımdır.

60'lı yıllar Türkiye'sinde yaşanan acıklı intihar hikayelerinden birisini Uğur Aktaş anlatmış. Özdemir Turgut, İsviçre'ye çalışmaya gider. Üç yıl çalıştıktan sonra kaldığı pansiyonun kızına aşık olur. Karşılıksız aşk misali sevdiğine bir türlü ulaşamaz. Hatta kızın ailesi, kızlarını İngiltere'ye kaçırırlar. Özdemir'de Türkiye'ye geri dönmek zorunda kalır. Artık bu nasıl bir kara sevdaysa İsviçre'ye mektuplar yazmaya devam eder. Elbette hiçbir karşılık alamaz. O dayanma eşiği aşılınca fayans ustası Özdemir Turgut intihar etmeye karar verir. Malzemeleri arasından kendine yirmi beş santimlik bir boru seçer. İçini sıkı sıkıya barutla doldurur. Borunun bir ucunu gaz ocağına tutup diğer ucunu kalbine dayar ve acı son. 18 Eylül 1966 pazar günü evinde intihar ettiğinde otuz iki yaşındadır. Ve kalbinde yirmi beş santimlik bir boruyla cesedi bulunur.

The Black Heart Procession - Suicide

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...