12.01.2012

Diri Ozanlar Derneği - FUGAZİ


1980’lerden beri ilkeli politik tavırlarından ödün vermeyerek, Hardcore müziğin bayrağını taşıyan bir grup Fuzagi. Halil Turhanlı’nın belirttiği gibi ünlü prodüktör Steve Ablini bir tarihte, Amarika’da yaptıkları müziğin plaklarının basıldığı vinil yada plastikten daha değerli olan sadece üç topluluğun olduğunu söylemişti. Slint, Jesus Lizard ve Fugazi.

Fuzagi bir dünya görüşü olarak tüketici müzik endüstrisinin çarklarından inatla uzak kalarak, basmakalıp klişelerden ve ucuz formüllerden kaçınıyor. Her zaman için maddi bir kaygı duymadan, gösterişsiz ve deneysel formüllere açık kalarak inandıkları müziği yapıyorlar.



Fugazi dörtlüsü dönemin Reagan-Bush Yeni Sağ dünya politikasının da etkisiyle Minor Threat ve Rites Of Spring topluluklarının küllerinden doğdu. Fugazi müziği punk’ın enerjisinin yanı sıra reggae, funk ve dub gibi tarzlardan da esintiler taşıyordu. Hatta onlar için “Amarika’nın Clash’ı”tanımı bile yapıldı. Fugazi müziğinin en önemli unsurlarından birisi de iki gitarcı ve vokalist arasındaki müthiş etkileşimdi. Hatta bu bileşim için “prank” diye bir kavram türetildi. Kısaca bu ilerici müzik punk ve progressive sözcüklerinin kaynaşımıydı.

Fugazi’nin en önemli özelliklerinden biriside, müzik endüstrisi ile uzlaşmaya yanaşmayan tutumlarıydı. Dönemin bir çok grubu dev plak şirketleriyle sözleşme imzalarken Fugazi inatla bu çarkın dışında kalıyordu. Bunun bir yansıması olarak topluluk izleyicileri ile çok güzel bağlar kuruyordu. Grup onları birer tüketici değil, birer dost olarak görüyordu. Dostlarının sırtından büyük karlar sağlamak istemiyorlardı. Bu nedenle de menajer, organizatör, ajans gibi aracı kişi ve kurumlara başvurmadan izleyicileriyle doğrudan ilişki kuruyorlardı. Konser ve turnelerini kendileri düzenliyor, plaklarını ve konser biletlerini piyasanın altında satıyorlardı. Bu tutumun yansıması olarak Fugazi bir çok Yardım konseri veriyordu. Ve bu konserler alışagelmiş konser salonu yada kulüplerde gerçekleşmiyordu. Örneğin Islah evlerinde konser veriyorlardı.

Fugazi’nin yarattığı kavramlardan birisi de “Straight Edge” terimiydi. Aslında bir Minor Threat parçası olan Straight Edge, genç insanlara sigara, alkol ve uyuşturucu kullanmamalarını, temiz yaşamalarını ve bedenlerine saygılı davranmalarını öğütlüyordu. Grubun bir yaşam biçimi olarak benimsediği bu kavram bir dikte değil, sadece bir öneriydi. Zamanla bu kavram grubun hayranları tarafından benimsendi. Örneğin Fugazi konserlerinde sigara içilmesi, slam dance ve stage diving gibi uygulamalar yasaktı. Topluluk tarafından konser esnasında bunların yapılmaması rica ediliyordu. Fakat bazı kesimler tarafından bu uygulama hoşgörüsüzlük ve sansürcülükle suçlanıyordu. 



Bu düşüncelerin aksine topluluk, diledikleri toplumsal ve siyasi konularda görüşlerini açıklamaları için konserlerinde sık sık mikrofonu dinleyicilere veriyorlardı. Aslında Straight Edge kavramının yaptığı “temiz yaşama” çağrısı, bir bakıma hardcore’un punk’a müzikal düzeyde gösterdiği tepkinin politik-kültürel alandaki uzantısıydı. Aynı zamanda, 1990’larda beliren, yenilgiyi peşinen kabullenen ve tıpkı punk gibi özyıkıma yönelen Grunge’ın eleştirisiydi. Fugazi temiz yaşamayı dirençli olabilmek, karşı koyabilmek ve yarın için umut taşıyabilmek bakımından zorunlu sayıyordu.

Kısaca bir özet geçersek Fugazi, 1980’lerden beri yüksek düşünceli bir idealizmin sözcülüğünü yapıyor. Yeni Sağ’ın hayatlarımızdan kovduğu kardeşlik, dayanışma, yardımlaşma, başkalarının acılarına duyarlı olma gibi duygu ve kavramları yüceltiyor. Amerikan yer altı müziğinin en ilkeli ve en politik topluluklarından biri olan Fugazi’nin sesine mutlaka kulak vermek gerekiyor.

Ayrıca bu yazıyı hazırlarken Halil Turhanlı’nın “Ütopyanın Sesleri” kitabından faydalandığımı özellikle belirtmek isterim.


Fugazi - Waiting Room

Fugazi - Give Me The Cure

Fugazi - Turnover

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...