Cemil’in bütün gün evde ruhsal söküklerle uğraştığını da biliyordu
Nazlı. Ev, iplik parçalarıyla, kırpıklarla dolu oluyordu, iki ucu bir
araya getirilememiş hatıralarla ve partal fikirlerle. Yaşamak bu küçük
evde de eksik kalıyordu; elli dört metrekare içinde Cemil’in
yetişemediği, tamamlayamadığı şeyler vardı. Sessizlikler vardı.
Hissettiği şeyi tam o anda kimseye söyleyememiş Cemil’in kuytuya köşeye
bıraktığı sessizlikler, yutkunmalar ve toz...
0 yorum:
Yorum Gönder