25.06.2014

İstanbul'un yeni konser mekanı: Black Box


İstanbul'un en yeni ve işlevsel konser mekanı Black Box Travis konseri ile açıldı. O keyifli konseri izleyenler arasında yer aldım. Black Box Avrupa’daki benzerlerini aratmayan etkileyici bir  mekan. 5800 kişilik kapasiteye sahip olan mekan ferah, akustik, ışıklandırma ve muhteşem bir ses sistemine sahip. Mekanın hem tribün, hem de saha içi kısımlarından sahne gayet net görünüyor. Üstelik her konserde bir eziyete dönüşen alana giriş çıkışlar kapıların çokluğu nedeniyle gayet kolay. Saha içinde ve tribün katlarında birçok bar, tuvalet var. Sigara içmek için teraslar mevcut. Ama en önemlisi izlediğiniz konserin keyfini iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Şayet Black Box bu çizgisini korursa kısa sürede bir müzik mabedine dönüşecektir.

Gelelim Travis konserine; Öncelikle Travis Türkiye'yi seviyor ve bu topraklarda onları seven önemli bir hayran kitlesi mevcut. Konser keyifli, coşkulu ve muhteşem bir final ile sona erdi. Travis hayranlarının sabırsızlıkla beklediği "Why Does It Always Rain On Me?" çalmaya başladığı an konser alanı bir şemsiye cennetine dönüştü. Hep bir ağızdan söylenen şarkı ile konser sona erdi. Müziğin evrensel gücüne bir kez daha şahit olduk.


Ertesi gün yine Black Box'ta büyük ozan Bob Dylan konseri vardı. Yaşayan efsane ülkemizi 3.kez ziyaret ediyordu. Bob Dylan yeni şarkılarının ağırlıkta olduğu bir playlist sundu. Elbette "One More Cup Of Coffee" şarkısını bekleyen bir kitle yine hayal kırıklığına uğradı. Bu şarkıyı çok sevenlerin en büyük şansızlığı Bob Dylan'ın bu şarkıyı ciddi anlamda sevmemesi. Zaten ustanın düz hesap 500 konser verdiğini varsayarsak, konserlerinde en fazla 10 defa bu şarkıyı söylemiş olması. Yani istatikler ve matematik bir kez daha haklı çıktı. Bir diğer nokta Bob Dylan'ın nabza göre şerbet vermeyen duruşu ve seyirci ile fazla içli-dışlı olmamasıydı. Kimileri bu huysuz ihtiyar tavırlarını hiç sevmedi. Ama o bir Bob Dylan, elimizden gelen hiç birşey yok. Konserin en rahatsız edici anları konsere geç gelip cep telefonu ışığıyla yer arayan ve o büyülü ortamın içine eden insanların varlığı oldu. Elbette sürekli resim çekme sevdasında olup, ön taraflara akın düzenleyen kardeşlerimizi es geçmeyelim.


İstanbul'da izlediğim son konser Ekşifest kapsamında sahneye çıkan Manu Chao oldu. Mekanın uzaklığı, çıkışta yaşanan işkenceye rağmen Manu Chao tek kelimeyle bir müzik ziyafeti sundu. Sahnede devleşen Manu Chao ve ekibi insanlara müziğin evrensel gücünü bir fizik kanunu gibi ispat etti. 

Dün Pixies konseri yine Black Box'ta yapıldı. Ama hafta içi olması nedeniyle çok izlemek istediğim bu konseri izleyemedim. Bir döneme damgasını vurmuş Pixies ilk defa ülkemizi ziyaret etti. Tahminimce bu konser insanları esas Pixies hayranları ve Where is My Mind'cılar olarak ikiye ayırdı. Ben hangi taraftayım derseniz, sorunun cevabı çok net. Pixies tek şarkıya sığdırılamayacak kadar büyük bir grup. 

Başka konserlerde görüşmek umuduyla...

 

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...