15.02.2015

Mektuplar


Furuğ'un yapmış olduğu birkaç yolculuk sırasında İbrahim Golestan'a yazdığı mektuplardan parçalar:

(...) Derimin altında başımı döndürecek bir baskı olduğunu duyumsuyorum.. Her şeyi delmek istiyorum ve olabildiğince içine dalmak istiyorum. Yerin derinliklerine varmak istiyorum. Benim aşkım oradadır. Tanelerin sürgün verdiği yerde, köklerin birbirine vardığı ve yaradılışın kendini çürümüşlükte sürdüren noktada. Benim tenim sanki onun geçici bir biçimidir. Temeline varmak istiyorum. Kalbimi bir meyve gibi tüm ağaçların dallarına asmak istiyorum.

(...) Hep kapalı bir kapı gibi olmaya çalışmışım, kimse korkunç içimi görmesin ve tanımasın diye (...) bir insan olmaya çalışmışım, kendi içimde yaşayan bir varlık olduğum halde (...) Biz bir duyumsamayı ayaklarımız altında ezebiliriz fakat ona asla sahip olmadan yapamayız.

(...) Varmak nedir bilmiyorum, ama kuşkusuz tüm varlığımın ona doğru aktığı bir maksat vardır.
Keşke ölseydim ve yeniden dirilebilseydim ve dünyanın başkalaştığını, dünyanın bu denli acımasız olmadığını, insanların bu her zamanki aşağılık ve kahpeliklerini unuttuklarını (...) ve kimsenin evlerinin etrafını duvar örmediklerini görseydim. Yaşamın gülünç alışkanlıklarına bağımlı olmak ve sınırlara ve duvarlara boyun eğmek doğaya aykırıdır.

(...) Bir yandan yoksunluklarım bana hüzün veriyorlar; buna karşın bu durum beni bir ilişki düzeyinde olması olası aldatıcı gösterişlerden kurtarmakta, beni kendileri ile çarpıntıların ve temel değişmelerin odağı olan bu ilişkinin diplerine götürmektedirler. Ben doymak istemiyorum, ben doyumun erdemine varmak istiyorum.

(...) Benim kötülüklerim nelerdir, iyiliklerimi anlatmadaki utangaçlık ve güçsüzlükten başka ve göz gördüğünce duvar, duvar, duvar olan bu dünyadaki iyiliklerimin tutsaklığının ağlamalarından başka. Ve güneşin karneye bağlandığı, fırsat kıtlığının ve korkunun ve boğuntunun ve hakaretin olduğu bu dünyada.


The Cure - A Letter To Elise

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...