26.04.2012

Birazda Sinema: La Promesse


Luc & Jean-Pierre Dardenne kardeşlerin çocuklukları, işsizlik oranının yüksek olduğu, ama grevlerin ve direnişlerin de çok olduğu bir bölgede geçti. Yaşadıkları ortam, önce işçi belgesellerine, sonra da uzun filmlerine yansıdı. Son derece gerçekçi ve doğal olan öyküler, karakterlerin peşinden koşan hareketli bir kamerayla ve uzun çekimlerle anlatılır. Üçüncü uzun filmleri olan "Söz" ile ülkelerindeki göçmenlerin sorunlarına kamerasını çeviren Dardenne'lerin ana konuları, işsizlik, yoksulluk ve göçmen olmak. Ülkelerinde göçmen sorunu o kadar çok ki, temelde işsizliği anlattıkları filmlerine bile Rosetta adını vererek satır arasında film karakterinin göçmen olduğunu ima ettiler.

Bu konuların ele alınışında önemli olan temalar ise, ihanet etmek, suçluluk duygusu ve kişinin kendi vicdanıyla karşı karşıya kalması. Söz'ün hemen başında Igor, çalıştığı garajda bir kadının arabasından para çalar. Hırsızlık yapmakla suçlanmayacak kadar güzel ve sarışın bir çocuktur. Her fırsattan yararlanarak para kazanmak isteyen babası Roger, oğlunu da bu yolda kullanır. Birlikte, çeşitli ülkelerden gelen kaçak göçmenlerin sırtından para kazanırlar. Göçmenlerin sorunlarını, izleyici, Roger'nin ve Igor'un tarafında kalarak izler. Zengin bir ülkede her şey sanki hırsızlık ve açgözlülük üzerine kurulmuştur.

Dardenne'ler, karakter yaratmada usta olduklarından Roger ve Igor, "klasik kötü adam" değildir. Burkina Faso'lu kaçak göçmenlerden Amidiou kazayla ölünce Roger, yasal bile olmayan bu ölümü gizlemeye çalışır. Amidiou ölürken ona eşiyle ve çocuğuyla ilgileneceğine dair söz veren Igor'un vicdanı, babasının tüccar zihniyetiyle çatışacaktır. Dardenne'lerin karakterleri, gerçek yaşamda her an karşılaşılabilecek karakterlerdendir. Hem kötülüğü hem de iyiliği içlerinde taşırlar. Onları kötü yapan belki de yaşam koşulları ve hayalleridir.


Blonde Redhead - 23

The Flaming Lips - Ego Tripping at the Gates of Hell

America - Sandman

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...