Seni ilk gördüğümde aklım başımdan uçup gitmişti. Uzaya giden ilk insan bile ancak bu kadar heyecanlı olurdu. Konjektürel çerçevede, objektif ölçülerde, subjektif duygularla yaklaşmayı denedim sana. Önce nutkum, sonra kalbim, en sonunda aklım tutuldu. Meksika sınırından Amerika'ya kaçmaya çalışan bir Meksikalı kadar samimiydim. Mülteci duygular taşıyorum diyeceğim "Anam babam geç bunları" diyeceksin. Biliyorum i-phone çıktığından beri çok bayatladı bu duygular. Az çok tanıyorsun beni, Foursquare'den duygu bildirimi yapamıyorum. Gerisini anlatmaya gerek yok; vitamini kabuğuyla tüketilmiş, geriye sadece posası kalmış ekşi bir tat.
Geriye ne kaldı diyeceksin. Biraz sen, biraz ben, boş bir odada bir parça nihilizm, dar bir sokakta birazcık anarşizm. Bana hiç bakma artık ben mümkün değilim. Son bir randevu veriyorum sana. Ah Muhsin Ünlü tekrar şiir yazmaya başladığı zaman, aynı gün ve aynı saatte o ağacın altında tekrar buluşalım...
Clock Opera - Once and for All
Cocorosie - Gallows
Porcelain Raft - Tip of Your Tongue
1 yorum:
resim çok güzel...
Yorum Gönder