22.01.2013

Deprem Dede'yi kaybettik



Latife Tekin'in deyimiyle "sevgili arsız ölüm" aramızdan birini daha aldı. Deprem dedince ülkemizde ilk akla gelen isim olan Kandilli Rasathanesi eski müdürü Ahmet Mete Işıkara hayatını kaybetti.

Depremler doğanın en yıkıcı doğal afetlerinden birisi. Maalesef ülkemizin önemli bir kısmı deprem kuşağı üzerinde. Tabir yerindeyse diken üstünde depremle yaşamaya alışmaya çalışıyoruz. Hayatımıza depremle yaşamak tabirini sokan bilim insanlarından biriydi Deprem Dede. Başındaki deprem sıfatına inat çok içten, sıcak ve yediden yetmişe herkesin sevdiği bir insandı Ahmet Mete Işıkara. Hatta millet olarak herşeyin suyunu çıkarmayı çok iyi bildiğimiz için ve sanırım artık deprem sözünden sıkılmış olmalıyız ki, Deprem Dede’yi bir dönem Türkiye’nin en seksi erkeği seçmiştik.

Türkiye onu hem maddi, hem manevi anlamda birçok yıkıma neden olan 17 Ağustos depremi sonrası yaptığı açıklamalar ve çalışmalar ile tanıdı. Deprem Dede, biz Türküz bize bir şey mantığa inat; il il, ilçe ilçe, köy köy Türkiye’yi dolaşarak deprem konusunda insanları bilinçlendirmeyi kendisine görev edinmişti.


Peki Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara kimdir? İsterseniz bir hayatına göz atalım. Ahmet Mete Işıkara, 1941 yılında Mersin'de doğdu. 1954 Mersin Lisesi'ni bitirdi. 1965 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeofizik Bölümü'nü bitirdi ve aynı bölüme asistan oldu. 1976 - 1983 yılları arasında Türkiye Ulusal Jeodezi ve Jeofizik Birliği Ulusal Jeomagnetizma ve Aeronomi Komisyonu Başkanlığı yaptı. 1979 - 1982 yılları arasında Avrupa Depremlerin Önceden Belirlenmesi Çalışma Grubu'nda koordinatör olarak çalıştı. 1980 - 1983 yılları arasında Türkiye adına Avrupa Konseyi Deprem Uzmanları Komitesi'nde temsilcilik yaptı. 1985 yılında Boğaziçi Üniversitesi'nde göreve başladı. 1985 yılında Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırmaları Enstitüsü'nde müdür yardımcısı oldu. 1991 yılında Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırmaları Enstitüsü'nde müdür oldu. Sonraki süreçte görevinden emekli olmuş ama idaalerinden asla vazgeçmemişti.

Göz yaşıyla yoğrulmuş bu çoğrafyada depremle yaşamak gerçeği ve ölüm. Ne tuhaf her ölüm, yaşadığımız dünyayla tanışıklık hissini biraz daha azaltıyor ve bu dünyaya ait herşeyin burada kaldığına güçlü bir kanıt sunuyor. Deprem Dedemiz, bize her seferinde gerekli uyarıları yaparak daha güzel bir dünyanın tarifini yapmaya çalışıyordu. Evet bu dünyada da depremler olur diyordu; ama unutmamamız gereken şu noktayı tekrar tekrar hatırlatıyordu. Deprem öldürmez, binalar öldürür… Kısaca malzemeden nasıl çalarım diyen yurdum müdahitlerine inceden inceye dokunduruyordu. Özetle böyle gelmiş böyle gitmesin. Farkında mısınız bilmem, olası Marmara Depremi gibi bir felaket kapımızda Azrail misali nöbet tutuyor. Ve bu felaket Maya’ların 21 Aralığı gibi bir efsane değil, bilimsel bir gerçek.

Sözün bittiği yerde; Nur içinde yat Deprem Dede, mekanın cennet olsun diyoruz…

Little Boots - Earthquakes

Ssion - Earthquake

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...