15.01.2013

Dönülmez akşamın ufku



Aşk kelimesinin artık cinsel bir tatmin için örtmece olduğu çağımızda, birbirini sevmekten vazgeçmemiş insanları özlüyorum. Uzayan, hep uzayan ama sonunda kavuşan eller. Mevsimler ve şehirler değiştikçe büyüyen aşklar. Uçurumlara inat hep deniz manzarası olan ve bütün çocukların ağzıyla konuşan sevgiler.


Bir sabah kaçmayı öğrenip, güneş doğarken kapını sessizce çalıp işte ben geldim diyeceğim. Mevsimlerden mutlaka Eylül olmalı. Hiç düşünmeden bir vapura bineceğiz. Kasılan tüm insacıklara inat, kasılmadan kelimelerin ayarıyla oynayacağız. Dünyanın şımarıklığına gülüp, sütten kesilmemiş bebekler gibi uysal olacağız. Bilinen tüm yükseklik korkularına yukarıdan bakıp; sen elindeki simiti martılarla paylaşacaksın, ben cebimdeki bozuklukları balıklarla… O gün mutluluğun resmini yapmayacağız, sadece şiirini yazacağız.. Ve o gün dünyada bir tek çocuk bile ölmeyecek... 

O gün anayasalarda yazmayan, tek illegal sloganımız şu olacak: Bizim dünyamızda küçük balık, büyük balığa yem olmayacak…

The Cure - Friday I'm In Love

Music Go Music - Light Of Love

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...