10.08.2012

Acı çikolata


Doktor, bir ucu kapalı ve civa dolu bir tüpün içine bir parça fosfor koydu. Tüpü bir şamdanın alevine yaklaştırarak fosforu eritti. Daha sonra içi oksijenle dolu bir deney tüpüyle, gazı yavaş yavaş öbür tarafa geçirdi. Oksijen, erimiş fosforun bulunduğu tüpün üst kısmına yükselir yükselmez, birden şimşek çakar gibi, göz kamaştıran, güçlü bir parlama oldu.

"Görüyorsunuz ki fosfor üretmek için gerekli unsurlar insanın kendisinde vardır. Ayrıca izin verirseniz, size hiç kimseye söylemediğim bir şeyi söyleyeceğim. Anneannemin çok ilginç bir teorisi vardı: Derdi ki, biz insanlar her ne kadar içimizde bir kutu kibritle doğmuşsak da, onları tek başımıza yakamayız, tıpkı deneyde gördüğümüz gibi, oksijen ve mum ışığı gerek. Diyelim ki oksijen, sevdiğimiz insanın soluğundan bize ulaşabilir; mum ise, çeşitli gıdalar olabilir, müzik, okşama, söz ya da ses gibi ve bunlardan biri parlama nedeni olup kibritlerden birini yakar. Bir an, derin bir heyecanla kendimizden geçeriz. İçimiz sımsıcak olur; ama zamanla söner gider, ta ki yeni bir patlamayla yeniden canlanana değin. Yaşamak için, her birimiz kendimizdeki alevlendiricileri keşfetmek zorundayız, çünkü bunlardan biri harekete geçtiğinde, ruhumuz için gerekli enerjiyi sağlar. Bir başka deyişle, bu alevlenme ruhumuzun gıdasıdır.



Eğer kendimize özgü alevlendiricileri zamanında keşfetmezsek, içimizdeki kibritler nemlenir ve bir daha asla, hiçbirini yakamayız.

O zaman ruhumuz vücudumuzdan koparak, zifiri karanlıklarda dolaşmaya başlar ve kendine boşuna besin arar, oysa onun besini, yalnızca terk ettiği vücuttadır, gücü tükenmiş, soğuktan titreyen o vücutta."

"Laura Esquivel"

The Fresh & Onlys – Presence Of Mind

Black Marble – A Great Design

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...