Farklı bir şehirde gözlerini yeni bir güne açmak. Sokaklara çıkıp her birinin değişik hikayesi olan yüzlerin peşinden koşmak. Evet her bir yüzün değişik bir hikayesi vardır ve her bir hikaye görkemli bir son arar kendine. Hatırlıyor musun o gün sokağın köşesinde sessizce öpüşmüştük. Kurtuluş Parkı'nda öğle sıcağında paylaştığımız sadece bir simitten çok fazlasıydı. Kim derdi, birgün farklı dünyalara dağılacağız diye.
Ve akşamlar. Her şehrin akşamları bir farklı oluyor. Çünkü yıldızlar her şehirde farklı parlıyor. Senin ve benim yıldızım arasındaki mesafe her geçen gün büyüyor. Belki de başka türlü birşey benim istediğim; uzunluğu ve tutkusu mesafelerden bağımsız. Belki bir gülüş, belki bir bakış, belki de bir söz. İçinde devrik cümleleri bol, son'u olmayan bir hikaye. Farkında mısın, bizim hayatımızda gece ve gündüz hiçbir zaman eşit olmadı mevsimlere inat. Ya şu hayat denen şey, hiçbir zaman yaşanmayacak bir dünyanın yanılsamasıysa..İçim ürperiyor. Hani güllerin bedeninden dikenleri teker teker koparırsın ve kanar. Öyle birşey...
Yourself In Peace – In Transit
Peter Sarstedt - Where Do You Go To (My Lovely)
0 yorum:
Yorum Gönder