Bugün 14 Şubat. Kimine göre takvim yapraklarından eksilen sıradan bir gün, kimine göre kutsal bir tarih. Her 14 Şubat “Sevgililer Günü”
ülkemizde bir bayram havasında kutlanır. Sadece bu güne özel yapmacık
öpüşenler, koklaşanlar, romantizmin en ucuz halini ortaya sermekten hiç
gocunmazlar. Normal bir günde tepkiyle karşılanan bu tavırlar, yurdum
insanı ve esnafı tarafından bu özel günün şerefine bir günlüğüne de olsa
görmezlikten gelinir.
Bugün Sevgililer Günü. Aşkın, kapitalizme indirgenmiş, sınavlarda çıkmayan “alalım-verelim ekonomiye güç katalım”
ekseninde dönen en verimli iktisat problemi. Biliyor musunuz? Bilim
insanlarının yaptığı bir araştırmaya göre aşkın ömrü 3 aya inmiş. Bu
süre 90’larda yaklaşık 3 yıldı. 2000’lerde 1 yıla, sonra 6 aya geriledi,
elimizde geriye kala kala 3 ay kaldı. Korkarım yakın bir gelecekte
sadece bir gün olacak ve elbette bu tarih için en şanslı aday 14 Şubat.
Sevmek nedir peki?
Bakınız Edip Cansever ne demiş bu konuda; “Kimse kimseyi sevemez / Ama hiç kimse.”
Çünkü aşk başlı başına tek bir duygu değildir. İçinde; neşe, samimiyet,
hüzün, şehvet, saygı, merak, şefkat gibi birçok duyguyu barındırır. Bu
duyguların miktarı, kişiden kişiye ve yaşanılan aşkın kaç ton çektiğine
göre değişir. Bunların içinde en önemlisi nedir sizce? Bence başta saygı
ve samimiyet.
Maalesef bu özel günde dayatılan duyguların çoğu; samimiyetten uzak,
zorunluluktan kaynaklanan mesafeli bir yakınlık. Ey sen, bilinen en zeki
yaşam formu olan İnsan, sevgi aşk gibi kavramlar ne zaman bu kadar ucuzladı. Farkında olmadan ucuzlayan bu seri üretim Çin malları mı yoksa senin vicdanın mı? Ama biliyoruz ki gerçek aşk emek ister ve sahici bir aşkı kutlamaya bir gün değil, bir ömür yetmez...
Hepinize mutlu 14 Şubat’lar…
Vashti Bunyan - Love Song
The Cure - Lovesong
0 yorum:
Yorum Gönder