En az Cape Town kadar güzel ve zengin Pretorya’da güneşli bir Afrika
sabahında, saat 9.00 sularında polise gelen telefon, görkemli Steel Wood
villalarında bir cinayeti haber veriyordu. Güney Afrika polisi olay
yerine ulaştığında başından ve göğsünden 3 kurşunla vurulmuş genç bir
kadının cesedini buldu. Bu kadın 30 yaşındaki model Reeva Steenkamp’tı
ve O, güzel yüzlü parlak gülüşlü Oscar Pistorius’un sevgilisiydi…
Geçtiğimiz yaz Londra’da düzenlenen Paralimpik oyunlardaki
performansıyla göz dolduran, karbon fiber protez bacaklarıyla “dünyanın
ayaksız en hızlı koşan adamı” ünvanını alan Oscar Pistorius, 2012 Londra
Olimpiyatları’ndan çıkan en ışıklı öykülerden biriydi.
Güzel yüzü İngiltere’de gazetelerin manşetlerinden günlerce düşmedi.
New York’ta Times Meydanı’ndaki dev ekranlarda, dünyanın her yerinde
billboardlarda görüldü. Time dergisi onu dünyanın en etkili 100 ismi
arasına koydu.
Bin vatlık gülüşüne Nike’dan BT’ye, Oakley’den Fransız modaevi
Thierry Mogler’a kadar onlarca ünlü marka yatırım yaptı. Sponsorluklar
sayesinde Oscar yılda 2 milyon dolardan fazla kazanıyordu ve son
olarak Tom Hanks, hayat öyküsünden bir film yapmaya hazırlanıyordu.
14 Şubat 2013’te, St Valentin’in okları “posterboy”u yanlış yerden
vurdu. Sevgilisi ona sürpriz yapmak üzere eve gelmiş, Oscar onu hırsız
sanıp 9mm’lik silahına sarılmış ve gözünü kırpmadan ateş etmişti. Oysa
Reeva, başına ve göğsüne isabet eden kurşunlarla yere serilmeden önce
hatırlamış olmalıydı; “Oscar sürprizi sevmezdi”!
Olaydan bu yana İngiltere, Oscar Pistorius’u konuşuyor. Gazetelerde,
televizyonlarda süreç, tıpkı heyecanlı bir tv serisi gibi izleniyor.
Bin vatlık gülüşünün altındaki karanlık yüzü sorgulanıyor. Dindar
olduğu, ne kadar hırslı olduğu, sinirli karakteri yazılıp çiziliyor.
Kolundaki dövmeden hız tutkusuna kadar aslında herşeyin zamanında
karanlık yüzünü ele verdiği ama görmezden gelindiği anlatılıyor. 11
aylıkken kesilen ikli bacağının yerine koyduğu protezlerle yarattığı
kahramanlık öyküsü, 16 yaşından bu yana kazandığı zaferler, annesi
Sheila ile babası Henke’nin gözyaşları arasında çoktan unutuldu. Posterboy’un öyküsü, Oysterboy’un hazin öyküsüne dönüşmüş durumda.
Yüzyıldan fazla bir süre Güney Afrika’da adam öldürmenin cezası
idammış. Bugüne kadar 3 binden fazla Güney Afrikalı’nın çarptırıldığı
ceza 1995 yılında kaldırılmış Oscar Pistorius müebbetle yargılanıyor.
Ancak hafifletici nedenlerle cezasının 25 yıla indirilmesinin mümkün
olduğu konuşuluyor. Bu olursa, hapisten çıktığında 51 yaşında olacak.
Oscar Pistorius ilk davada kasten adam öldürmek suçlamasını reddetti,
“kazaydı” dedi. Deliller aksine işaret etmiyor ama ne yazık ki onu
doğrulayamıyor da… Güney Afrika’nın zengin bölgelerinde herkesin silah
taşıdığı, hırsızlık ve adam öldürmenin oldukça yaygın olması hafifletici
neden olur mu? Komşulardan “Reeva ile çok sık kavga ederlerdi” diyene
mi yoksa “Dünya iyisi sakin bir insandı, ağzından hiç kötü söz duymadık”
diyene mi inanılır bilmiyoruz.
Güney Afrika’da mahkemeler genellikle yavaş ilerlermiş. Ancak
kamuoyuna malolmuş böylesi bir davada ellerini daha çabuk tutacakları
düşünülüyor. 4-6 ay içerisinde davanın sonuçlanması bekleniyor. Bu sure
içerisinde Oscar tutuklu yargılanacak. Engeli nedeniyle özel koşulların
sağlanıp sağlanmayacağı henüz belli değil. Bin vatlık muhteşem gülüşünün
geçmişte kaldığıysa kesin.
Hande Demirel "BirinciBlog"
Phoenix - Run Run Run
Woodkid - Run Boy Run
0 yorum:
Yorum Gönder