9.07.2012

İrrasyonel Yıllar - 4


Roll Dergisinin eşliğinde 80'li yılların göze batan olaylarını izlemeye devam ediyoruz.

ARABESK

88, Ertem Eğilmez'in geri dönüş ve vasiyet filmi. Senaryo Gani Müjde'nin. Yesilçam geleneğiyle Gırgır kuşağının ilk büyük işbirliği. Şener Şen'li, Müjde Ar'lı, Uğur Yücel'li Bollywood esinli müzikal. Bir yanda eski Türk filmleriyle ince alay, bir yandan 80'lerde gitgide fakirlerin sesi olmaktan çıkıp yeni zenginlerin sesi haline gelen arabesk olgusuna güleryüzlü bir dost bakışı. "Aksın gözüm nuru aksın / Bundan böyle kör baksın" gibi şarkı sözleri, "şu üç günlük dünyada üç günlük ömrünüz kaldı" gibi replikler unutulmaz.

BELKIS AKKALE

Arif Sağ'la Şan Tiyatrosu'nda verdikleri konserle tanınan, "Dağlar seni delik deşik delerim" gibi pek çok türküsüyle sevilen "türkü bacı". 80'lerde televizyonda yayınlanan her türlü halk müziği programının vazgeçilmez konuğu olan Akkale, bu dönemde filmlerde rol almış, ezik köylü kadını tiplemesini başarıyla canlandırmıştı.

BEŞ YIL ÖNCE ON YIL SONRA

Eski şarkıkları birbirine ekle babam ekle, nostalji albümü cepte. Dünyadaki Stars On 45 kurnazlığının Türkiye şubesi 5 Yıl Önce 10 Yıl Sonra. Repertuarda bir yandan "Papatya gibisin beyaz ve ince", bir yandan "I just called to say I love you", ama Türkçe. Kumsalda dönme dolapta, kırda, ormanda iptidai TRT klipleri, bir de "Halay"la Eurovision'da yüksek derece.



1984

Millenyum beklenir gibi beklendi 1984. "Büyük birader" günlük konuşmalara girdi, Orwell'in 49'da yazdığı roman her köşebaşında tartışılır oldu, kitabın sene içindeki satışı, o güne kadarki toplamı aştı. Bowie 74'de "Diamond Dogs"la, Rick Wakeman 81'de "1984"la duruma erken uyanıp balığa çıkanlardı. Kitap müziklerini Eurythmics'in yaptığı bir filme de aktarıldı.

BORN IN THE USA

Sene 84, Springsteen tarihinin en yanlış anlaşılan şarkısı. Bu şarkı üzerine Reagan onun adını kürsüden sitayişle andığında, Bruce "şarkıyı neresiyle dinledi acaba" diye sormuş kendi kendine. Bu şarkının ardından, "working class hero"lukla birlikte "boss"luk karpuzunu da taşımaya başladı bir koltukta. "Dancing In The Dark", "Cover Me", "I'm On Fire" derken, aynı adlı albümün yarıdan fazlası 45'liklere dökülüp radyoları zaptetti, aydan bile görülecek kalabalıklar, onunla bir akşam paylaşmak için stadyumlara doluştu.

CÜNEYT CANVER

Sokak dergisindeki yazısında, "Meclis'te konuşurken fonda Dark Side Of The Moon çalmalı, çünkü o zaman daha yaratıcı oluyorum" diyen Adana milletvekili. Cesur demeçleri ve meclis gündemine getirdiği konularla işkence, hayali ihracat, yolsuzluk, 12 Eylülcülerin kirli çamaşırları geleneksel SHP mıymıntılığına, Fikri Sağlar'la birlikte, ilaç gibiydi. Evren onları zamanında veto etmediğine çok yanmış, "bu ikisi gözümden kaçmış" demişti. Sonra gazeteciliğe atılan Canver, 2002'de öldüğünde Pink Floyd CD'siyle gömüldü.

EN ALTTAKİLER

Alman gazeteci Günter Wallraff, zamanın Michael Moore'uydu. Ama hasmını mikrofon ve kamerayla değil, Tom Braks gibi kılık değiştirerek dize getiriyordu. Ülkesinde orduyu, kiliseyi, büyük basını karşısına almakla kalmadı, Portekiz'de, Yunanistan'da cuntacıların ipliğini pazara çıkardı. 80'lerde, kaçak Türk işçisi Ali Levend kılığına girip sanayi cehenneminde çalıştı, yaşadıklarında "En Alttakiler" kitabını ve filmini yaptı. 90'da "The Man Inside"la onun hayatı da sinemaya aktarıldı.

Bruce Springsteen - Born in the U.S.A.

Pink Floyd - Comfortably Numb

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...