13.09.2013

Taçsız Kral


Ensesiyle bile top alır, baldırıyla, oyluğuyla, hatta bademciğiyle.

Metin Oktay adsızlığın büyük şiirini yaratarak en büyük ad oldu. Hiçbir büyük futbolcu bu kadar ekip adamı olamaz. Yaratıcı, büyük, kulübünün tarihinde çıkardığı bir beden zekasını her an ayağının önünde bulan adam. Reha'nın kopuşlarını, Bülent'in uzak şut güvencesini, Gündüz'ün yönetsel serinkanlılığını da bulabilirsiniz onda. Ama, daha önemlisi, bir İsfendiyar'ın, bir Çoşkun'un ikincil katkılarını da dışlamadı. Böylece Galatasaray futbolcusunun portresi ortaya çıkıyor: Ekip oyunu, ikinciliğin zaferi.

Sanırım asıl niteliği topla buluşması. İnatçıdır bu konuda. Sevecendir. Şemsiyesini ne mi yaptı? Fenerbahçe'ye attığı çok ünlü bir gol vardır. "Uçan manda" olarak anılan Özcan'ın beklediği kalenin ağlarını yırttı. Ayıp olmasın diye ve rakip takıma bir cemile olarak şemsiyesiyle örttü orayı. Şemsiyenin bugün hala orada durduğu söylenir.

"Cemal Süreya, 99 Yüz"

Finali Cemal Süreya'nın yirmiye yakın şirinde geçen "keşke yalnız bunun için sevseydim seni" cümlesinin geçtiği en etkileyici şiirlerinden birinden bir alıntıyla bitirelim...

"yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık,
bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.

hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
keşke yalnız bunun için sevseydim seni".

Semiramis Pekkan - Olmaz, Olmaz Bu İş Olamaz

Nazan Şoray - Hal Hal

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...