12.12.2012

Gary Gilmore'un gözleri


Hiç hayata bir başkasının gözlerinden bakmayı denediniz mi? Anlatmaya çalıştığım “empati” kavramı değil aslında. Tam olarak bir başkasının gözlerinden dünyayı görmek. Bu konuyu anlatan İngiliz punk grubu The Adverts’in, 1977 tarihinde yazmış olduğu “Gary Gilmore’s Eyes” isimli bir şarkısı var. Kurşuna dizilerek idam edilen seri katil Gary Gilmore’un organ nakli ile bağışladığı gözlerini taktıran İngiliz genci, şarkı boyunca “iristen geçip beyne ulaşan mesajları” anlamaya çalışır ve finalde “Gary’nin görmek için gözlere ihtiyacı yok” sonucuna varır. Şarkı, içinde barındırdığı isyankar nihilizm kadar, gözleri bantlanmış yüzlerle dolu plak kapağı ile dikkat çeker.
Gary Gilmore’s Eyes şarkısı aslında Amerikan adalet sistemine bir tür eleştiridir. On yıl boyunca fiilen ölüm cezası uygulamayan ABD’nin 1976’da uygulamaya geri döndükten sonra idam ettiği ilk mahkumdur Gary Gilmore. Bu karardan sonra sıra bekleyen yüzlerce kişi daha idam edilmiştir. İdam kararını duyan Gary Gilmore, karara itiraz edenlerin aksine infazın bir an önce gerçekleşmesi için hukuk mücadelesi vermiştir. Bu dobralığı, adalet sistemine olan güvensizliği ve kendini imha etme arzusu onu punk camiası içinde saygın bir yere koymuştur. Öyle ki bir söylentiye göre tşörtlere slogan olan “Let’s Do It” cümlesi onun ölmeden önceki son sözüdür.
1940 Teksas doğumlu olan Gary Mark Gilmore, 15 yaşında liseyi terk edip, bir otomobil hırsızlığı çetesine katıldı. 1964’de yakalandığında 18 yıl hapse mahkum oldu. IQ’su 130 olan Gilmore, hapiste kendini edebiyata ve sanata verdi, şiirler yazmaya başladı. 1976’da iyi hal yasasından faydalanarak tahliye edildi. Kuzeniyle birlikte yaşamaya başlayan Gilmore, her ne kadar normalleşmeye çalışıyor olsa da eski alışkanlıklarından kurtulamıyordu. Yine hırsızlığa ve alkole başladı. Kuzeni, bir kavgaları sonucunda “Sen pazartesi bir cinayet işlersin, salı bir başka, ama çarşamba beni yanında bulamazsın” dedi. İnatçı ve alıngan Gilmore, bu sözleri ciddiye alıp aynen yaptı. 19 Temmuz 1976, pazartesi günü bir benzinliği soyup, görevliyi öldürdü. Ertesi gün aynı şeyi bir motelde yaptı. Çarşamba günü yakalandı. İki cinayetin de kurbanları şiddete karşı kesin bir tavır sergileyen Mormon dinine mensuptu.


Gary Gilmore davası Amerikan hukuk tarihinin en hızlı davalarından biri oldu. Çünkü hem cinayetlerle ilgili sağlam kanıtlar vardı, hem de sanık tarafından hiçbir savunma girişimi gelmedi. Duruşmalar üç günde tamamlandı ve jüri oybirliğiyle idam cezası verdi. Utah eyaleti yasası gereği ölüm cezası asılmak ya da kurşuna dizilmek suretiyle gerçekleşiyordu. Gilmore, tereddütsüz ikincisini seçti. Gilmore’a rağmen idam cezasının tekrar uygulanmasına karşı çıkan insan hakları örgütleri infazı üç kez erteletti. Bu süreçte Gilmore iki kez intihara kalkıştı. Sonunda, 17 Ocak 1977’de Gary Gilmore, beş kişilik bir idam mangası tarafından kurşuna dizildi.
Yine The Police grubunun “Bring on the Night” şarkısı bu infazı anlatır. Ayrıca Gary Gilmore olayı birçok kitaba ve filme esin kaynağı olmuştur. “Bir gitar kap ve kendini ifade et” diyen punk öldü ya da ölmedi. Tartışılır. Ama her zaman kendine kahramanlar aradığı bir gerçek. Bir diğer gerçek ise o tarihten bugüne Amerika’da binden fazla idamın gerçekleştiği. Değişmeyen gerçek ise “yalnız ve güzel ülkemizin” küçük Amerika olma yolundaki bitmez tükenmez hayali…

The Adverts - Gary Gilmore's Eyes

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...