Hayat hikayemde önemli bir şey yok. Başımdan ilginç olaylar geçmedi.
Ne yüksek mevki sahibiyim, ne de sağlam bir diplomam var. Okulda hiçbir
zaman örnek bir öğrenci olamadım; başarısızlıklar her yerde buldu beni.
Nerede çalışırsam çalışayım silik, unutulmuş bir memurdum; şefleri
memnun edemedim. İstifa ettim mi seviniyorlardı… bırak gitsin, yaramaz!
Çevrem böyle görüyordu beni; haklıydılar belki de...
Istırap, korku, dehşet ve yaşama arzusu, hepsi bitmişti bende. Bana
telkin ettikleri dinî inançlardan kurtulmuş, huzura ermiştim. Tek
tesellim, ölümden sonra hiçlik ümidiydi; orada tekrar yaşamak düşüncesi
içime korku salıyor, beni hasta ediyordu. Ben ki henüz yaşadığım dünyaya
bile alışamamışım, bir başka dünya neyime yarardı benim?
Paris'te günlerce, havagazlı bir apartman aradı, Championnet Caddesi'nde buldu aradığını; 9 nisan 1951 günü dairesine kapandı ve bütün delikleri tıkadıktan sonra gaz musluğunu açtı. Ertesi gün ziyaretine gelen bir dostu, onu mutfakta yerde yatar buldu. Tertemiz giyinmiş, güzelce traş olmuştu ve cebinde parası vardı.Yakılmış müsveddelerinin kalıntıları, yanı başında, yerdeydi...
Ölümünden az önce bir hikaye taslağı kaleme almıştı, şuydu konu:
Annesi, 'salgı salamaz ol!' diye beddua eder yavru örümceğe.
Küçük örümcek ağ yapamayınca ölüme kurban gider.
Hidayet'in hayat hikayesi miydi bu?
Sadık Hidayet'ten Kör Baykuş'u mutlaka okuyunuz...
White Poppy – In Over
hnc – I Dream I Died
0 yorum:
Yorum Gönder