1982 yılı yapımı E.T. the Extra-Terrestrial bir kuşağın çocukluk yıllarının en unutulmaz filmlerinden birisiydi. William Kotzwinkle’nın yazdığı, Steven Spielberg’in sinemaya uyarladığı film, 1989 yılında tam 15 milyon video kaset satışı yaparak inanılmaz bir rekor kırmıştı. Ayrıca filmin kitabının da 11 milyon adet sattığını hatırlatalım. Bu filmde bir çocuk yıldıza dönüşen Drew Barrymore, dünyada en genç yaşta biyografisi yazılan insan olmuştu. Öyle ki bir dönem bir televizyon kanalının yaptığı ankette E.T.’nin uzay gemisine dönerken Elliott’a veda ettiği kapanış sahnesi, tüm zamanların en dokunaklı sahnesi seçilmişti.
Dönem itibariyle yerli sinemamız bu filme
yabancı kalmamıştır. Öyle ki yerli versiyonu, 1982 tarihli E.T.’den bir
yıl sonra çekilmiş, hatta pek çok izleyici bu filmi, orijinalinden daha
önce izleme şansına sahip olmuştur. 1983 yılında Zafer Par
yönetmenliğinde Badi ismiyle Türk izleyicisiyle buluşmuştur. Elbette
Badi, kültürümüzün adaptasyon eleğinden geçmiş gurbetçi bir E.T.’dir.
Yerli E.T Badi uzayın sonsuz boşluğundan Beşiktaş Ihlamurdere’ye
düştüğünde başına neler geleceğini bilmeyen minik uzaylı bir yavrucaktı.
Badi’nin Türk insanıyla imtihanı kendisine sunulan Türk lokumunu yemesi
ile start aldı. Badi’nin tek dostu Ali ile kurduğu diyaloglar ise
gerçekten Fantastik Türk Sineması’nın doruk noktalarını oluşturuyordu.
Örneğin Badi’yi ışıklar yakan elektronik bir aletin başında
yakaladığındaki sözleri “Bu ne lan? Ne ara yaptın bunu? Arkadaşlarını
çağırcan, di mi bunla?…Uyanık seni!. Kısaca Badi bir fantastik film
olmasının ötesinde “Ülkemizi bir uzaylı ziyaret ederse ne olur?”
sorusunun bir cevabıydı.
Finalde zorla en büyük Fener dedirtme
çabalarından bıkan Badi seyyar satıcı arabasına bağlanan balonlarla
uçurularak evine doğru yola çıkıyor. Ve Badi’nin bu 3.türden yakınlaşma
çabaları Türk insanının pratik zekasına yenik düşüyordu.
Ne tuhaftır bu garip filmin arkasındaki
isimler Türk sinemasının güçlü isimlerinden bazılarıdır. Bu isimlerin
başında hiç kuşkusuz yapımcı sıfatıyla Şerif Gören gelmektedir. Orhan
Oğuz ise, kamera arkasında görüntü yönetmenliği koltuğunda oturmaktadır.
Barış Pirhasan’ın senaristliğini yaptığı filmin müzikleri Yeni Türkü’ye
aittir.
Yurdum insanının mahallelerinin göbeğine
inmiş bir uzaylıya olan tavırları izlemek, birazcık gülmek ve “bu filmin
ana fikri nedir?” sorusuna asla bir cevap bulamamak istiyorsanız kolay
kolay kategorize edilemeyen bu tuhaf filmi izleyin derim.
Brix Smith - Space Oddity
The Beta Band - Space
2 yorum:
oha Yeni Türkü mü? Bunu bilmiyodum lan
Film afişinde müzikler Yeni Türkü grubu yazıyor cidden..
Yorum Gönder